Dala sormuşlar ölümün ne zaman? diye, dal cevap vermiş; “ belki bir sonbahar rüzgarı esene kadar, veyahut bir kar tanesi düşüne kadar...”
Peki ya insan ömrü?Çokmu uzun ömrümüz? Ki hep yarın diyerek erteliyoruz...
Diyelim ki 100+ yıl yaşayacağız çok mu uzun bu süre?
Hayır hiçte öyle sanılan kadar uzun değil geriye dönüp baktığımızda geçen süre nasılsa, ne kadar yaşarsa yaşasın bir insan ömrü o kadardır işte.İleride uzun yılara yaşayacağımız bir ömür olabilir. Lakin "gelmesi muhakkak olan, uzakta olsa yakındır" öyleyse yaşayalım hayatın sunduğu her nefesi güzelce ve gereğince.-Sevelim, ama öyle deliler gibi falan değil, güzelce, sakince ve nazikçe.
- Evlerimizin pencereleri var ya hani dışarıyı görebilmemiz için, ruhumuzun dünyayı seyrettiği, etten oluşan bir penceredir gözlerimiz. Güzel bakalım ve güzellikler seyrettirelim ruhumuza o halde. Nasıl ki bir evin içeriden insan çıktığı vakit pencerenin bir hükmü kalmaz. İşte göz penceresinde böyledir, ruh çıkınca beden evinden göz öylece kala kalır.Gören göz değil, bakan ruhtur aslında.Marifet gönül gözüyle görebilmektir, çirkin gözükenlerin ardındaki güzellikleri fark edebilmektir haddizatında.
- Kendimizi ifade edebilmemiz için, önce muhatabımızı dinlemeliyiz.Bazı hataların telafisi olmaz, örneğin ağaçtan kopardığımız bir meyveyi geri ağaca veremeyiz. Bu nedenle öfke anında kararlar vermemeliyiz.Hayattın lezzetleri güzel düşüncelerin arkasında gizlidir.
-Ah biz insanlar; Birbirimizle uğraştığımız kadar, her birimiz kendi nefsimizle uğraşmış olsak, şu hayatta neler değişecek, neler kim bilir.
-Başarı çok çalışmakta değildir. Sürekli ve düzenli çalışmaktadır.
- Bir işte azimli çalışan iğneyle kuyu kazar, tembellik eden hep başkalarını suçlar.
- Mükemmel bir hayat için, mucize beklemeye gerek yoktur. Zira en büyük mucize insanın kendisidir.
-Okuyun bir kitabı, bir ağacı, bir insanı ve sonra dönüp ne okuduğunuzu okuyun
- Sevgi öyle bir çekirdektirki filizlendiği yerde nefreti kurutup, kalpleri gülistan eyler.
- Elimizden geleni ve gücümüzün yettiğini yaptıktan sonra, içimizin yükünü sadece duâ ve tevekkül hafifletir.
- Sanmayın ki ölenler ruhtur, ölen sadece bendedir. Ruhlar eskiyen ve heyecanı biten şehirden sıkılıp yeni bir yaşam alanına koşmuştur.
- Donmuş dallar, baharla uyanırlar. Donmuş düşünceler ise kitapla uyanırlar.
- Uzak dediğin yer neresidir bilirmisin? Gönlün girmediği yerdir.
- Ayna dedi ki:
"Bana bakıp güzelliğini göreceğine, bir defa olsun, kendine bak hayata yön verecek kabiliyetlerini keşfet.
-Abi ya ben neredeyim? dedi gölgelikte oturan miskin. "Gönlün nerdeyse, sen oradasın." dedi seyyah.
-Elele verince tüm eller, kalkar kötülükler, birlik olur gönüller.
- Çeşmeler susayanların, Bahar tohumların, güneş karanlıkta kalanların yardımına koşar.
- Şöylece bir göz at; Göreceğin her yerde ve her şeyde kusursuz bir sanat var. Demek kusursuz şeyleri, kusurlu hâle bizler getiriyoruz.
-Bir dileğim var mutlu olsunlar ve
ağlamasınlar yüreği güzel tüm insanlar.
Hızır ve huzur yoldaşınız olması dileğiyle esen kalın.
Her türlü görüş ve önerilerinizi sahaf1 sahaf@gmail.com adresinden bizlere iletebilirsiniz.