Her günün ilk ışıklarıyla hayata akıyoruz binbir telaşla, yetişmeye çalışıyoruz günün karmaşası içerisinde labirente dönmüş işlerimize.
Her şey o kadar sıradanlaşıyor ki çoğu zaman farkedemiyoruz bir çok güzelliği.
Bir kuşu, bir çiçeği, bir ağacı, yolumuz üzerindeki bir arkadaşımızı dostumuzu.
Öylesine yoğun, öylesine telaşlı olarak günleri akşama, geceleri sabaha ekliyoruz...
- Bunca koşuşturmaca ve telaşlı işleri ancak insanoğlu gibi antika bir varlık yapabilir ve başarabilir zaten.
-Güneşin herzaman ki gibi doğduğu ve herkesin işlerini gün bitmeden yetiştirebilmek için gayret verdiği bir gün başlamıştı.
- Bende diğer tüm insanlar gibi işimin başındaydım. Telefonum çaldı arayan yakın bir arkadaşımdı "kardeşim bir arkaşımız için 0-rh negatif beyaz kan ihtiyacımız var bugün mutlaka temin edilmesi gerekiyor gerekiyor" dedi.
- O an gözümün önüne bitirmem gereken işlerim, birde kan bekleyen hasta geldi.
-Ben işlerimi bugün yetiştiremezsem ölmezdim. Ama o hastaya o kan bulunmazsa ölebilirdi.
- Aranan kan beyaz kan olduğu ve zor bulunan kan grubu olduğu için daha fazla aciliyet kastediyordu.
- Beyaz kan vermek diğer kan vermekten daha fazla zaman alacaktı.
- Bir takım form işlemlerinin ardından kan vermeye başlamıştım ve ilk defa beyaz kan verecektim.