Anadolu topraklarının üzerini adeta patiska gibi bezeyen buğdayların hasadı, Mayıs ayının sonlarına doğru Bereketli Çukurova topraklarında başlamıştı.
Şu günlerde ise Akdeniz bölgesinin iç kesimleri ve içanadolu da devam etmektedir.
*Benim adım buğday; Bir zamanlar diğer kardeşlerim olan çeşitli otlar gibi benim meskenimde bozkırlar ve yüksek tepelerdi.
Tohumlarım sıcak yaz güneşi altında rüzgarın eliyle bir o yana bir bu yana sıçradı.
*Benim adım buğday; Aslen yakın doğuluyum, biraz da Anadolulu. Yaklaşık 12 bin yıl önce bir kadın, güneşin aşkıyla, rüzgarın eliyle dağılan tohumlarımı topladı ve götürüp Dicle'nin kıyısına ekti sarı altın danelerimi.
*Benim adım buğday; İnsanların elleriyle toprağa ekilip çoğaldıkça bir devrimin doğuşunu hazırladım. Çivi yazıları, tabletler, yazıtlar, anıtlar beni yazdı.
Çağlar açıldı ve çağlar kapandı.
Toprağa ekilip çoğaldıkça uğruma tanrılar ve krallar yaratılıp, yine benim uğruma yok edilişlerine tanıklık ettim...
*Benim adım buğday; En çok Anadolu'da sevildim.
-Toprakta başlar hikayem yağan yağmurlarda ıslanırım, güneşin altında boy atarım ve güneşin rengini alır insanlarım tenine benzer tenim, rüzgârlar tarar saçlarımı, nasırlı eller toplar başaklarımı taşlar arasından geçer yolum ezilirim un edilirim.
-Bir Ananın kınalı ellerinden öperim evrilir çevrilir şekillendirilir ve baş tacı edilirim.
-Sevgi dolu ıcak yuvalarda yüzleri güldürürüm ve muhabbet dolu sofralarda şükre ve hamda tanıklık ederim.
* Benim adım buğday; bir doğum sevincinden, bir ölüm matemine tanelerimle eşlik ettim durdum.
-Bir gelinin başından serpildim avuç avuç, bereket için, aşk için.
*Benim adım buğday. İran bozkırlarını aşıp Anadolu'da ayağa kalktım. Başaklarım mavi göklerin altında sapsarı sarardı, denizler gibi dalgalandı durdu. İnsanlığın 10 bin yıllık öyküsü benimle yazıldı.
*Benim adım buğday; Buralarda geçti ömrüm.
Ekmek kokusuyla, açlık korkusu arasında yaşayıp giden bir halkın yazılmamış destanıyım ben.
Hitit kralları başaklarımı sundu rüzgârların tanrısına, bozkırın dervişleri danelerimi doldurdu heybelerine.
Koca bir coğrafya binlerce yıldır her sabah benimle kalkar ayağa ve benimle başlar dünya dünya telaşına.
*Benim adım buğday; Hikâyem burada bitmez elbette, ama bugün doğduğum bu topraklarda oturmuş kederden ağlıyorum 10 bin yıllık yoldaşlığına yapılan vefasızlığa.
*Benim adım buğday; Yaşatacaklarım da anlatacaklarım da devam ediyor ve edecek daha...
*Her türlü zorluğa rağmen üretime devam eden çiftçilerimize kolaylıklar diliyor ve hasatlarının bereketli olmasını temenni ediyoruz. Her türlü görüş ve önerilerinizi sahaf1sahaf@gmail.com adresinden bizlere iletebilirsiniz.