Aslında zaman eskimediği gibi hiç bir şeyi de eskitemez, biz kendimizce Hayaller kurarız ve sonrasında hoyratça kullanırız ve "eskidi" deriz...
- Eski dostlar,
- Eski aşklar,
- Eski arkadaşlar,
- Eski sevdalar,
- Eski komşuluklar... liste uzar gider.
- sahiden eskidi mi her şey?
Yoksa biz zamanın gerisinde mi kaldık? Yada zamandan çok ileri gidip, yetecek olanı bitirdik mi?
-Her şey elimizdeydi belkide biz bıraktık elimizdekini, biz bırakınca oda bıraktı bizleri.
Dostluk doğruluktan, aşk sadakatten, arkadaşlık fedakarlık ve dayanışma'dan gelirdi.
-Bir fincan kahveyi bahane edip kırk yıllık dostluklar kurmuş atalarımız.
-Eşyalar eskiyince tamir edilirmiş bir zamanlar.
Şimdilerde eskiyenler atılıyor, hatta çoğu eskimeden bir kenara bırakılıyor. Eşyalara anlamlar yüklenmiyor belli ki artık...
-Sadece çok seviliyor eşyalar...
Ama sadece yeni çıkanları gösterişli olanları modası olanları seviliyor.
-En fazla bir kaç yıl kullanılıyor artık eşyalar. Pahalı olanlar, garantisi olanlar, ucuz olanlar diye sıralanır eşyalar... Ve artık eskidiği zaman tamir etmemiz mümkün olmuyor eşyalarımızı...
-Çünkü eskittiğimiz zaman ve insanlığımız bizi hep yeni şeylere yönelttiği için anlamsız ve değersiz kıldık eşyaları da, eskisin varsın yeni modeli çıkacak nasılsa yenisinin alırız diye düşüncelere kapıldık.
-Eskiyen eşyaların yerine yenisini alıyoruz eskiyinceye kadar onları da kullanıyoruz...