SESİMİZİ DUYAN VAR MI?

    İşitme engelliler zaman zaman bir araya gelerek, tanışma ve yardım amaçlı birbirleri ile görüşüyorlar. Ben de bu toplantılardan birine katılma fırsatı buldum. Öğretmenlik mesleğimden dolayı ilgi ile parmakların konuşmasını izliyordum. Öyle gürültülü konuşuyorlardı ki ellerin konuşma hızını takipte zorlanıyordum. Gürültülü derken latife yaptığımı zannettiniz ama yanıldınız gerçekten çok gürültülü konuşuyor eller. Aynı anda iki kişiden fazla olduklarında ve toplu halde sohbete dahil olduklarında ellerin hepsini aynı anda okumak zorlaşır.

      İşaret Dilini öğrenen insan parmakların aldığı şekle göre konuşmasını ilerletir ve zamanla hareketleri tekrarlayarak, hızlanır. Ellerimizde her parmakların aldığı şekil bir kelimeyi anlatır. Şimdi ellerinizi yumruk yapmanızı rica edeceğim. Yumruk yaptığınız elinizin başparmağını kaldırarak, çenenize dokundurun. ‘’BABA’’ işareti yaptınız. Ellerinizi yumruk yaparak el ile bilek arasını birbirine dokundurduğunuzda ‘’AİLE’’ işaretini yaptınız. Yumruklarınızı avuç içi birbirine bakacak şekilde dokundurduğunuzda ‘’BERABER’ kelimesini yapmış oldunuz. Parmaklarınız konuşmaya başladı. . İşaret Dili Eğitimi alan veya en az alfabeyi öğrenmiş kişiler işitme engelli ile az da olsa anlaşabilir.

     Çevremize baktığımızda bazı işitme engellilerin işitebildiğini görürüz. Bazıları cihaz kullandığı için ya da duyma oranları değiştiği için sizleri duyabilirler. Her işitme engelli veya sağır kişilerin duyma oranı birbirinden farklıdır. Konuşan kişilerle de anlaşmaları farklılık gösterebilir.

     İşitme Engellilerin boynunda düdük taşıdıklarını biliyor musunuz? Türkiye’nin deprem kuşağında olması nedeniyle deprem riski taşımaktadır. 16 yıl önce 17 Ağustos 1999 Gölcük depremini hepimiz hatırlıyoruz. İşitme engelliler göçük altında seslerini duyuramadıkları için depremden sonra birçok işitemeyen insanlara ulaşılamamıştır. Göçük altında sesleri çıkmadığı için seslerini duyurmaları imkânsız ve bu nedenle hayatını kaybeden işitme engelliler oldu. Çözümü ise boyunlarında düdük taşımak ve göçük altında kaldıklarında düdüğü çalmaktır.

    Türkiye geneline baktığımızda İşitme engelli veya sağır olduğu halde öğretmen, mühendis vs. meslek gruplarında çalışan işitme engellilere rastlarız.  Bir işitme Engelli hayal edin, lütfen. Herkes İşaret Dili ile konuşuyor. İşitme Engelli birey pastaneden poğaça alırken, otobüs durağında otobüsü beklerden, işyerinde çalışırken, karşılaştığı sorunları çözerken çevresi ile İşaret Dili ile anlaşıyor ve hiç zorlanmıyor. Mutlu olmaz mı?

     İşaret Dili öğrenerek, İşitme Engellilerin hayatını kolaylaştırmak, onlara destek olmak ister misiniz?