Gözümüzü açıp etrafımıza dikkatlicebaktığımızda gördüğümüz tüm güzelliklerin içerisinde sevginin varlığına ve sevginin gücüne şahitlik ederiz... Zira bu kusursuz gezegeni inşa eden yaratıcı, yaratırken harcına sevgiyi( Vedûd/ Seven sevgiyi sevgiyi var eden,isminin tecellisi) koymuştur. Sevgi kainatın hamuru, toprağın çamuru gezegenimizin kimyası, varoluşun ruhudur...
Hani hep deriz ya "ne yaparsan yap sevgiyle ve aşkla yap" diye işte bu nedenledir ki içerisinde sevgi olmayan her iş ve eylemin bir tarafında eksiklik ve eziklik vardır ve ayakta durması ve yaşaması mümkün değildir... Bir insanı sevmekte öyle değilmidir? sevginin içerisine "ruh" koymadığımız zaman yaşaması mümkün olamaz elbette, tıpkı bedenin ruhsuz ayakta durmadığı gibi.Sevginin ruhuda benliğimizle ve kendi ruhumuzdan bir iksir ekleyereksevmektir... Bülbülün gülü sevmesi, yağmurun tozlu toprağa hasreti, Güneşin şefkati gibi içten riyasız ve çıkarsızca sevmeli, sevgi ancak böyle olduğu zaman anlam kazanacak ve kutsal olabilecektir...
Sevgi hayatın can suyudur nasıl ki bir çiçek susuz yaşayamaz ise insanda sevmeden ve sevilmeden yaşayamaz. İllasevmeli insan... Sadece bir insanı mı ? Değil elbette güneşin doğuşunu, akşamın oluşunu, puslu havaların ardından gelecek rüzgârları, çayırlar üzerinde oynaşan kuzuları ve tayları bunları sevmeyen insan, bir insanıne kadar sevebilir.Böyle sevmeyen insan seviyorum diyorsa ya sevdiğini zannediyordur. Yada onun sevgisi sadece menfaati ve çıkarı nispetindedir. Bu şekilde sevmelere sevmek diyemeyiz zaten sadece ticari ilişkiler gibi çıkar ve menfaat ilişkisi olur ve menfaat bittiği an her şey buhar olup gider...
Sevginin sermayesi yoktur ve kuş tüyü kadar hafif, Menekşe kadar zariftir. Sevgi kolay elde edilecek kadar maliyetsizdir. Değeri ölçülemeyecek kadar kıymetli olmakla beraber ne elimizle tutabiliriz, nede gözümüzle görebiliriz. Sadece hissederiz... Tıpkı kokuyu, ısıyı, denizden esen meltemi hissettiğimiz gibi. Bir iksir olup bedenimizde dolaşır adeta.Hissettiğimiz ve hissettirdiğimiz an tüm dünyamız bahara döner,gökkuşağı renklerine bürünürdünya, ışıklar saçar etrafımıza ve gülücükler açar simamızda işte o zaman hayat bulmuş, ete kemiğe bürünmüştür sevgi...
Çıkarsız ve karşılıksız sevginin en güzel örneği annelerin yavrularına olan sevgisidir hiç şüphesiz, bu sevginin tarifini anlatmak okadar imkansızdır ki ancak bunu anneler ve yavrular hissedebilmektir. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, bir anne tavuğun yavrularını korumak maksadıyla canını feda edercesine köpekle dövüşmesine bakmamız yeterli olacaktır.
Bir söz vardır “her hayrın başı besmeledir” diye, aşkın besmelesi de sevgidir.Sevmek için merhametli bir yüreğe sahip olmak gerek. Yüreği güzelleştiren merhamet, Sevgiyi yücelten ise merhametli yürektir.
Yüreğinizde sevgi ve merhamet hiç eksik olmasın.
sevgiyle kalın.
Her türlü görüş ve önerilerinizi sahaf1sahaf@gmail.com adresinden iletebilirsiniz.
Görüş ve önerilerinizi bize sahaf1sahaf@gmail.com adresinden iletebilirsiniz.