İnsanoğlu bir şeyin olmasını arzu ettiği vakit, isterki hemen olsun isteği ve dileği, oysa zaman gerektirir, çaba gerektirir, dua gerektirir, çalışma gerektirir, emek gerektirir ve "SABIRLI" olmayı gerektirir...
Lakin aceleci ve sabırsızdır insanoğlu!
“Geç oldu” deme, her şeyin vaktini ayarlayan var..
-Yakındır;
Ama henüz erken...
Daha epey mesafe var...
Emeklemen gerekiyor.
Olgunlaşmadan, kemale ermeden asla olmaz.
Her şeyin bir kaderi var!
Takdiri var...
Güneşin, gülün, gecenin gündüzün, baharın ve kışın..
-Her biri ince ince bir hesaptan geçmeden çıkamaz, gelemez..
Kader var!
Kaderi yaratan var..
Karanlığın sınırı aydınlığı müjdeler...
Dünya seni de bağrına basacak bir gün merak etme..
Toprak da öyle..
-Bir gül için;
-Ne çilelere katlanır bahçıvan..
-Bugün yoksa, yarın vardır..
-Yarını yaratan Allah vardır..
-Yeter ki, yolunda ol sen.
-Bir gülün yetişmesi için, bin zahmeti göze alana, neler vermez ki Allah...
-Bir gül değil, bahçeler dolusu binler güller verir..
-Yarın yüzümüze gülümseyecek güller için, bugün her zahmete değer..
-Gözyaşları sulara karışır...
-Kimseler görmez, bilmez bu çileyi.
-Yarınlar için katlanır bahçıvan; her meşakkate, her zahmete...
-Her zahmetten sonra iki ferahlık gelir..
-Gecenin karanlığından sonra ard arda iki aydınlık geldiği gibi.
-Bedel ödeyen bilir, bir damla suyun kıymetini..
Dökmeden usul usul getirilir..
-Fidanların yüzü güler, bağrı yanık toprağın yüzü güler su verildikçe...
O gün yakındır, çok yakındır belkide...
-Gülümsemek ister bahçıvanın yüzüne güller
Bugüne kadar çektiğin zahmete değdi diye.