İnsan yaratılış itibariyle güzelliğe düşkündür her şeyde bir güzellik arar ve güzel olsun ister. Ancak bu güzelliği daha çok nefsimize hitap eden yönlerde ararız.
Hani halk arasında (özellikle erklerden) sıkça duyduğumuz bir deyim vardır; " güzele bakmak sevaptır "
Peki gerçekten güzele bakmak sevap mıdır?
Bu sorunun cevabından önce şöyle bir zihnimizde yolculuk yapalım. Belkide aradığımız hakikate hep birlikte kolayca ulaşabiliriz...
*Şimdi bir elma ağacı hayal edelim ve elma ağacının dalında gözlere çok hoş gelen kırmızımı kırmızı bir elma var ve herkesin gözü o meyvede, Elmayı dalından kopartıp kabuğunun bir kısmını soyup bir kaç saat açık alanda beklettikten sonra gözlerini elmadan alamayıp sahip olmak isteyenlerin önüne koyalım.
Daha önce o elmanın görüşüne imrenenlerin elmaya olan tavrının nasılda değiştiğine şahitlik ederiz.
Oysa elma kabuğunu kaybetse de hala lezzetli ve vitamin ve minerallerinin büyük kısmını ihtiva etmektedir ayrıca içerisinde bulunan çekirdeğide sapasağlam durmaktadır.
* Güzel denince genellikle insan veya eşya gelir aklımıza oysa etrafımızda güzellik barındıran binlerce canlı ve cansız varlıklar bulunmaktadır.
-Bizler genellikle kendimizi maddenin güzelliğine kapatırırız; binaların, vitrinlerin, alışveriş merkezlerinin... Vs. Bazen binlerce adımın bastığı kaldırım taşlarının arsında açan bir çiçeğin, çimenler üzerinde demlenen Çiğ tanesinin güzelliğini farkedemeyiz.
*Elma örneğinde verdiğimiz hakikatten şunu anlıyoruz, Zahiren güzel olduğu için meftun olduğumuz bir çok güzellik bir zaman sonra bizim ilgimizi çekmez olacaktır. Bu nedenle bir insanı severken ortalama 15-20 yıl sürecek olan cilt güzelliğinin arkasında saklanan ruh, kalp, merhamet gibi hasletlerin güzelliğine bakarak sevmeliyiz. Çünkü bu güzelliklerdir bizi ölümün arkasına taşıyacak olan!
-Tıpkı kabuğunu kaybedip çirkinleşen elmayı bakileştirecek olan güzelliğin çekirdeğinde saklı olması gibi.
✔Hz. Muhammed (SAV) bir gün sahabe efendilerimizle yürürken ölmüş bir köpek leşine den gelirler. Sahabe efendilerimiz " ne kadarda pis kokuyor bu leş" diye konuşurken Peygamber efendimiz " bakın ne kadarda güzel dişleri varmış " buyururlar.
- Peygamber efendimizin bu davranışından şunu almaktayız; bazen hoşumuza gitmeyen çirkinliklerin arasına gizlenmiş güzelliklerde olabilmektedir, kilit nokta ise güzelleri farkedebilmektir.
✔Şimdi anlıyoruz ki GÜZELE BAKMAK DEĞİL: Ağaçalara, hayvanlara, yağmurlara, toprağa, insanlara ve tüm evrene kısacası gördüğümüz her şeye GÜZEL BAKMAK" sevaptır.
Güzel bakın güzel yaşayın güzel kalın.
Her türlü görüş ve önerilerinizi bize sahaf1sahaf@gmail.com adresinden iletebilirsiniz.