Yaratılış gereği her insanın şikayet duyarlılığı ve şikayete sebebiyet veren gerekçeleri farklılık gösterebilmektedir. İnsanları şöyle bir dinleyiverseniz akla hayale gelmeyecek konularda şikâyetlerinin olduğuna tanıklık edecek ve serzenişlerini işiteceksiniz.
Zaman çizelgesi üzerinde ilerlerken sanki çarklar tersine dönmeye başlamıştır...
* Herkes bir şeylerden şikayetçidir.
* Çocuklar çocuk olmaktan,
* Gençler ergenlikten,
* Yaşlılar artık işe yaramadıklarından
* Çalışan işinden, işveren işçisinden
* Kocası kadından, kadın kocasından,
* Gelin kaynanasından, kaynana gelininden.
* Hasılı herkesin kendine dert edindiği, kendisi için sorun teşkil eden bir şikayeti vardır.
- Beklentiler, Ümit edilenler, zannedilenler, elde edilenler, elde edilemeyenler, sahip olunamayanlar, sahip olduklarından dertli ve şikayetçi olanlar... Sonu gelmez uzar gider.
-Birinin hayatı boyunca aradığı şey, diğerinin ömrü boyunca çektiği dert kapısı olabiliyor.
-Herkes bir şekilde bir şeylerden şikâyetçi, bazıları ise çok şeylerden bu nedenle asrın mesleği psikiyatri olmuş durumda.
-Birilerine göre yüzlerce artısı ve kazanımları olan kişilerde psikiyatride, gerçekte çokta bir şeyi olmayanlarda. İhtiyaçlar giderildikçe psikiyatriye olan ihtiyaç dehada artıyor gibi sanki...!
-İnsan oğlu mutluluğu ararken bu dünyaya bir gölgelikte oturup dinlenerek mutlu olmaya gelinmediğini, aksine yol almaya devam edeceğini unutuveriyor çoğu zaman...
-Mutluluk kocaman bir şey değil aslında, küçük küçük parçalardan, hatta minik minik kırıntılardan oluşuyor ve büyüyor mutluluk.
-Bazen bir ses parçasında, bazen bir kapı sesinden, bazen bir tebessümden , bazen boş bir koltuktan, bazen dolu bir koltuktan, bazen deniz üzerinde oluşan yakamozlardan, bazen radyoda çalan bir şarkıdan, bazen uzaklardan duyulan bir sesten, bazen bir kitap satırından, bazen bir çocuğun gülüşünden , bazen bir insanın bakışından daha neler nelerden oluşur mutluluk. Bize düşen bir pazılın parçalarını birleştirir gibi birleştirerek bir bütün haline getirmek mutluluğu...
Bazı mutluluk bileşenlerini ise şöyle sıralayabiliriz;
-İmkanların dışında bir beklenti içerisinde olmamak.
- sahip olmadıklarımızın değil, sahip olduklarımızın hayatımıza kattığı güzellikleri fark etmek ve yaşamak.
- Herkesin mutluluk bileşenleri farklı olabilir
Neden demeyin, renkler ve zevkler tartışılmaz. Birini mutlu eden şey, ötekini ağlatıyor. Kimi bir ekmek bulunca, kimi kavuşunca, kimi uçurtmayı uçurunca, bir başkasının mutluluğuna bakarak mutlu olabilir.
- Mutluluğu elde etmenin bir diğer kuralıda mutlu insanlara yakın olmaktır. Zira bir ata sözümüzde “ üzüme baka baka kararır” derler. Bu veciz sözden anlayacağımız, pozitif düşünceye sahip insanlar etraflarına mutluluk enerjisi yayarken, negatif düşünceye sahip insanlar da etraflarına mutsuzluk yaya bilmektedirler.
- İnsan bir yolcudur, bu yolculuğu ruhlar aleminde başlamıştır, anne rahminden geçip dünya safhasında yol almaktadır. Yolcu bulunduğu yerde oturup bekleyemez yolculuğunu ve varacağı yeri düşünür. Bu nedenle dertlerle, sıkıntılarla meşgul olmak yerine “hadi bana eyvallah yolcu yolunda gerek diyerek devam etmeliyiz...
Mutluluk ve huzur yoldaşınız olması dileğiyle esen kalın.
Her türlü görüş ve önerilerinizi sahaf1sahaf@gmail.com adresinden bizlere iletebilirsiniz.