Bitmiş hikayelerin bitmemiş ağıtçıları olur. Zira hikayeyi okumaya çalışmaktan daha konforlu gelir insanın kendisine acıması... Değişmek ise hep sancılıdır, çünkü o bir mağdurdur ve yıpranmıştır.. Her ne olursa olsun bir yerden başlaması, önce kendini düzeltmeye ve adam etmeye çalışması gerekiyor insana. Önce kendine dürüst olması, kendine sahici bir dost olması, önce kendine doğruyu söylemesi gerekir. Önce Kendine bunları ikram etmez isen, hep başkalarında ararsın mutluluğu da teselli edilmeyi de...
İnsan aynadır, aynada iyi ve kötü tüm yanlarını görebilirsin. Ötekinde en hoşlandığın şey, kendinde en sevmediğin, fakat bu zamana kadar hiç fark edemediğin bir yönün olabilir. Ya da başkasının aynasında tahammül edemediğin şey, senin kendinden esirgediğin, onun kendine lûtfettiği şeyler olabilir... Her gördüğünde bilinçaltında kendine bu zulmü hatırlattığı için bir türlü tanımlayamasa da kötü hisler duyar ve Kendi kendine kızar insan. O sıralar nefsinle en çok neyin savaşını veriyorsan, başkasının aynasında ona dair izler görürsün ve lekeler aynaya aitmiş gibi öfkeyle silmeye çalışırsın. Ötekinde ne rahatsız ediyorsa seni, önce bunun hangi duygu olduğunu sormalısın kendine, sonra en dürüstünden kendine samimice bir cevap vermelisin ve sonra da bu duygunun sende geçmişe dönük izleri var mıdır diye bir bakmalısın..!
Önce kendine dost ol, azarlamak, aşağılamak, senden adam olmazlar yerine, şimdi zorlanıyorsun, acı çekiyorsun, belki bir süre daha bu durum devam edecek... gel birlikte okuyalım bu yaşadıklarımızı, diye fısılda kulağına... Önce kendine ebeveyn ol, önce kendi içindeki kendine dost ol, inan bu sorumluluğu senden başka kimseye devredemezsin... Senin yerine kimse yapamaz bunu...
Dinle kendini ve dinlendir arada sessiz sedasız bir yere oturt, kalabalıklar içerisinde kaybolup gitmesine izin verme. Bırak ağlasın ara sıra, hemen üstünü örtme, hatırlamasın diye gürültüler içinde oyalama, dozunda olmak kaydıyla acı da çeksin, kendi yasını da tutsun, yaşadıklarını okumasına yardım et ve öğrenmesi için zaman ver, acele etme, senden alamadıklarının dilencisi olmasın başka yerlerde, sen ver gerçek ihtiyaçlarını şımarır, kontrol edemem diye korkma, sadece kendi içindeki çocuğa deki, "çok istiyorsun biliyorum, ama böyle olmaz diye sınırlar da çiz ona" biraz sızlanır, ama hisseder neden bahçe duvarlarına ihtiyaç olduğunu... Ona kapısını açmayanların davrandığı gibi davranma...
Kendini beğenip böbürlenme ama sev, başkasının nasıl davranmasını istiyorsan öyle davran ve başkalarının nasıl sevmesini istiyorsan öyle sev ve öyle dost ol kendine...
Sevginizin ve dostluğunuzun çoğalması dileğiyle esen kalın. Her türlü görüş ve önerilerinizi sahaf1sahaf@gmail.com adresinden iletebilirsiniz.