-Hişşşt... Hişşşt… Susun!
-Ne oluyor, ne var?
-Bak, geçiyor...
-Kim geçiyor yahu?..
-Aaa, görmedin mi?”
-Ben bir şey görmedim... Ya sen?
-Ben de bir şey görmedim...
-Göremezsin elbette,
-Önünden değil, içinden geçiyor hayat denen zaman makinesi
-Gözleri olan değil, kalbi olanlar görüyor...
...
Merakı bile unuttuk, onu bile kaybettik...
Sabah akşam elbise çıkarır gibi değiştirip durunca hayatı, olanlar oldu...
Biz hayatı unuttuk...
Hayat da bizi...
-Sahi var mı bilen ne kadar vaktimiz var?
Bir şeyler yapmamız için biri bize tavsiyelerde bulunduğu zaman, çoğunlukla verdiğimiz cevap " bende çok istiyorum yapmayı ama inan hiç vaktim olmuyor" demekteyiz.
-Peki sonrası?
-Ya yaptıklarımızın veya yapmadıklarımızın, yapmak isteyip de bir türlü vakit ayıramadıklarımızın pişmanlığı yumak halinde birikip sıkar durur hep içimizi.
-Yapacak çok işlerimiz var,hedeflerimiz ve hayallerimiz var. Bunlar olacak elbette ve olmalı da! Bu duygu ve hasletler insan olmamızın en ayrıcalıklı ve güzel halleridir haddizatında.
- İşlerimize hayallerimize, hedeflerimize zamanı eşit bir şekilde ayıra biliyor muyuz?
...
-Sahip olduklarımız bize, biz sahip olduklarımıza misafiriz ve bir birimize emanetiz.
Senin gibi...
Benim gibi…
Bizim gibi…
İç içe misafirlikler...
İç içe yolculuklar...
Arada bir molalar...
İç içe hep yolculuklar...
Aklı başında olan her insan soruyor ne kaldı geriye yaşadıklarımızdan?
Ne kaldı ömürden geriye?
-Zaman böyle bir şey işte kimine geçmek bilmez kasavetli biçimde, Kimine geçip gider hoyratça esen bir fırtına şeklinde. Kimimize ise sanki düşman kesilmiştir o nazik ve nazenin zaman,ne yapıyorsun? diye sorulduğunda '' zaman öldürüyorum'' deriz.
-Oysa biz zamanın değerini bilmediğimiz için zaman bizi öldürmektedir de farkında bile değilizdir.
- Hızla geçmekte yıllar ve dört mevsim, on iki ay, 24 saat içerisine serpilmiş ve saklanmış zaman denen hazine.
herkes kabiliyeti nispetinde ulaşabilmekte ve değerlendirebilmektedir bu eşsiz hazineyi.
* Zaman yaşam süresince hepimize eşit olarak dağıtılır. Fakat zamanı yönetmek iradesi bizlere verilmiştir.
- Doğru kullanmalıyız zamanı...
- Kıymettar vaktimizi kıymetsiz ve ehemniyetsiz şeylerle
meşgul olarak tüketmemeliyiz.
- Bilmeliyiz ki zaman israfı saman israfından daha fazla zarar vermektedir bizlere ve telafisi asla mümkün değildir.
* Hiç soruyor muyuz kendimize ne kadar vaktimiz kaldı diye?
- Gözümüzü nefes alarak açtığımız her gün Altın kıymetinde yirmi dört saatlik zaman dilimi hediye edilmektedir zamanın sahibinden bizlere... Bize düşense iyi bir plan çizip aleyhimize işleyen zamanı lehimize çevirebilmektir en güzel şekliyle.
* Zamanımıza zaman ayırarak başlamayız ilk önce işe ve planlı yaşamalıyız. Tam anlamıyla uygulayamasak bilene mutlaka bir planımız olmalı gün gelir uygularız belkide. Çünkü plansız yaşamaktan daha iyidir bir plan yapmak.
-Şimdi sizlere bir fikir uyandırır belki düşüncesiyle zamanı kullanma hususunda bir kaç madde sıralamaya çalışacağım.
- Sekiz saat uyku
- On saat geçimimizi sağlamak için çalışma
- Üç saat şahsi işlerimiz
-Geriye üç saatimiz kalmakta, kalan bu zamanımızı kendimize ayırabiliriz; kitap okumak, eğlenmek, yürüyüş yapmak, akraba ve komşularımızı ziyaret etmek vs.
Zamanımızı anlayacağımız ve zamanımızı tamamlayacağımız günlerinizin olması dileğiyle esen kalın.
Her türlü görüş ve önerileriniz sahaf1sahaf@gmail adresinden bizlere iletebilirsiniz.