https://mersinbeyazgundem.com/files/uploads/user/-e5e8a979cf.jpg
Dilek Erdemli

UZLAŞMA ve UZLAŞTIRMACILIK

04-06-2018 22:40

Adalet Bakanlığı, Alternatif Çözümler Daire başkanlığı tarafından kurulan ''Uzlaştırmacılık '' mesleği git gide tanınıyor. Bu hafta köşemde bu konu hakkında bilgi vermek istedim.

  Uzlaşma, suçtan mağdur olan kişinin suç şüphelisi ile anlaşması sonucunda ceza kovuşturmasının sona ermesidir. Taraflar uzlaştırmacı aracılığı ile görüşür ve uzlaşmayı sağlayacak bir sonuca varılırsa, suç şüphelisinin ortaklaşa kararlaştırılan şeyi yapmasıyla uzlaşma süreci tamamlanır, ceza kovuşturması biter. Uzlaşma ancak kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda mümkündür. Bu suçlar şunlardır: Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suçlar (cinsel saldırı suçları ve etkin pişmanlık hükümleri olan suçlar hariç) Kasten yaralama suçu (üçüncü fıkrası hariç, TCK madde 86; madde 88), Taksirle yaralama (TCK madde 89), Konut dokunulmazlığının ihlali (TCK madde 116), Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK madde 234), Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkrası hariç, TCK madde 239)...

  Uzlaşma yolu ile dava sayısının azalması, bu kavramın adalet mekanizmasına sağlayacağı en önemli yararlardan biridir. Ülkemizde dava sayısının çokluğu, hakim ve savcı kadro sayısının yetersizliği bilinen gerçeklerdir. Bu nedenlerle davalar uzun sürmekte, adalet mekanizması gereksiz yere yıpranmaktadır. Uzlaşmaya konu olabilecek olayların önemli bölümünün uzlaşma ile sonuçlanması bu açıdan çok yarar sağlayacak ve dava yükünü hafifletecektir.

  Uzlaştırma mağdurun zararının tazmini ile tatmin edilmesini failin ise suçluluk duygusundan arınmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Uzayan yargı süreleri nedeniyle mağdurun adalet beklentisi zayıflamakta, fail açısından ise suçluluk duygusu azalmaktadır. Mağdur tarafında adalet inancı, fail tarafında ise cezalandırılma korkusu zayıflamaktadır. Bu durum ise toplumdaki adalet inancını sarsmaktadır. O yüzden uzlaşma kurumu çözüme tarafların doğrudan katılımına imkan sağlayarak etkin ve tatminkar sonuçlar oluşturmaktadır.

  Uzlaştırmacı, Cumhuriyet Savcısından aldığı yetkiyle birlikte, şüpheli (veya sanık) ile mağdur (veya suçtan zarar gören kişiler) arasında müzakere yapılmasını sağlayan ve bu müzakereyi yöneten, Avukat ya da Hukuk öğrenimi görmüş, belirli şartlara haiz olan, Adalet Bakanlığı tarafından seçilmiş kişilerdir.

  Uzlaştırmacı olabilmek için; Türk vatandaşı olmak, Tam ehliyetli olmak, Baroya kayıtlı olmak (Avukatlar için), Fakülte mezunu olmak, (Hukuk bölümü mezunu dışında, diğer fakülte mezunları Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, Ceza Muhakemesi Kanunu, Temel Hukuk, Ticaret Hukuku, İş Hukuku veya Borçlar Hukuku derslerinden en az 2’sini aldığını transkriptte göstermelidir), Kasten işlenmiş bir suçtan dolayı mahkûm olmamak, Terör örgütleriyle ilişkisi bulunmamak, Adalet Bakanlığı’nın onay verdiği eğitim kuruluşlarından en az 36 saati teorik, 12 saati uygulamalı olmak kaydıyla eğitim almak, (Alınan eğitimin geçerlilik süresi 2 yıldır, her 2 yılda bir yenilenmek zorundadır. Disiplin yönünden mesleğinden veya memuriyetten çıkartılmamış olmak gerekmektedir.

  Uzlaştırmacı görevi sebebiyle kendisine verilen bilgi ve belgelerin gizliliğini korur. Taraflardan birinin verdiği gizli bilgi ve belgeleri verenin iznini almadan veya kanunen zorunlu olmadıkça diğer tarafa açıklayamaz. Gizliliği koruma yükümlülüğü uzlaştırmacının görevi sona erdikten sonra da devam eder. Bu kişiler sabırlı, dürüst, bağımsız ve tarafsız davranabilen, sürekli kendini yenileyebilen, güncel gelişmeleri takip eden, adaleti gözetebilen, görevini ciddiye alan, nazik, saygılı, insan ilişkileri kuvvetli, güvenilir, ön yargısız ve mesai saati esnek kişiler olmalıdırlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Neler Söylendi?