MERSİN ŞEHİR HASTANE'SİNİN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ

Dilek Erdemli

18-06-2018 21:12

     Günlerdir Mersin şehir hastanesi'nin üzerine yazılıp, çizildi. Yorumlar yapıldı, tartışıldı. Ne oldu, ne bitti, bilmiyorum. Bilmem de çok önemli değil zaten.

     Ramazan Bayramı öncesinde ve bayram süresince hastanede, hastamın yanında refakatçı olarak kaldım. Önce iki o kişilik odada kalmakta iken bayram öncesi tek kişilik odalara taşınmamız istendi. Bizim bulunduğumuz koridorda sekiz_on hasta kalmıştık. Her hastanın gözlerinde hüzün vardı, elbette. bundan doğal ne olabilir ki... Bayramda sevdiklerinin yanında olamamak başka bir acı. Yanında refakatçısı dahi olmayanlar vardı. Fatma Teyze gibi...

     Fatma Teyze, bir-kırk boylarında minyon tipli, çıtı pıtı bir kadın. Yüzünde yaşadığı yılların izlerini taşıyor. Gözleri buğulu, gözlerinin etrafında kırmızı halkalar. Ağlamış ve halen ağlıyor. Soramadım ''Neden Ağlıyorsun?'' diye. Belki canını daha da acıtmak istemediğim için belki de dinledikçe canım acıyacağı için...  Daha önce anlattığına göre iki oğlu, iki gelini varmış. Bakıyormuş çocukları. Gelini daha çok ilgiliymiş. Hayır dualarla anıyor sevdiklerini. Sohbet ediyoruz havadan sudan ve halen soramıyorum gözyaşlarının nedenini Fatma teyze'ye...

      Ümmüye Teyze, henüz ayağa kalkamıyor, vücüdü sürekli titriyor. Kısacık sohbetimizde iki oğlunun ve bir kızının olduğunu öğreniyorum. Kızı el kapısındaymış, gelememiş, oğlu yanında refakatçı.  Görmeye dayanamıyorum, üzülüyorum. İyi olacak biliyorum ama uzun bir süreç gerekli.

      Hastane odasında otururken sıkıldım. Camdan aşağı baktım, dolu dolu olan çocuk parkı bomboş. çocuk sesleri yok. Birkaç çığlık sesi duydum, içime ateş düştü. Sesler yakınlarımın sesi idi.  bakındım, göremedim. Sosyal medyaya baktım, babamın teyzesinin eşi rahmetli olmuş. Ne garip! Pencereden göremedim ama İnternetten yakınımın ölüm haberini aldım. Aşağıya indim, yakınlarımı göremedim. Gördüğüm giriş kapının yanında koltukta oturan, yanında iki çocuk olan adam oldu. Küçük kızına sarılmış, ağlıyordu, hıçkırıklara boğulmuştu. Döndüm, baktım, soramadım derdini. Yemek saatiydi, çocuklar aç olmalıydı. Odaya çıktım, yiyecek birşeyler aldım, aşağıya indim, gitmişti. Çevreye bakındım, yoktu.

      Hastane odasına geri döndüm. Her yerde hüzün, acı. Her yerde mutsuzluk var, diye serzenişte bulunurken hemşirenin sesi ile kendime geldim.  ''İyi Bayramlaaar!''  Gülümsüyordu.

     Mersin Şehir Hastanesi'nin gülen yüzleri doktorlar, hemşireler, pansumancımız temizlik elemanları, yemek şirketi elemanları, özel güvenlik elemanları kişisel sıkıntılarınızı bir kenara bırakıp herzaman güleryüz gösteren çalışanlar  çok teşekkür ederim.

     Farkında olmadan bir hayata dokunursunuz ve unutulmaz izler bırakırsınız. Güzel izler bırakmanız dileğiyle...

      

DİĞER YAZILARI SESİMİZİ DUYAN VAR MI? 01-01-1970 03:00 ADI GARİP 01-01-1970 03:00 DOSTLUK 01-01-1970 03:00 KADIN 01-01-1970 03:00 SEÇİM ARİFESİNDE 01-01-1970 03:00 MÜJDE GENÇLİK YAŞIYOR...! 01-01-1970 03:00 SÖZLERİN VE YÜREĞİN BİRLEŞTİĞİ AN 01-01-1970 03:00 BİR PAKET YAĞ 01-01-1970 03:00 KADIN 01-01-1970 03:00 İNSANI CEHALET ÖLDÜRÜR 01-01-1970 03:00 AĞLAMAK VE GÜLMEK İNSAN İŞİYMİŞ 01-01-1970 03:00 İNSANI CEHALET ÖLDÜRÜR 01-01-1970 03:00 UZLAŞMA ve UZLAŞTIRMACILIK 01-01-1970 03:00 ADI VEFA OLSUN 01-01-1970 03:00 UZLAŞMA ve UZLAŞTIRMACILIK 01-01-1970 03:00 VİCDAN 01-01-1970 03:00 SEVGİNİN DİLİ YOKTUR 01-01-1970 03:00 TRİKOTİLLOMANİ 01-01-1970 03:00 GEÇMİŞİ YAD EDELİM 01-01-1970 03:00 MÜJDE GENÇLİK YAŞIYOR 01-01-1970 03:00 İNSANI CEHALET ÖLDÜRÜR 01-01-1970 03:00 UNUTULMADIN MELEĞİM 01-01-1970 03:00 MEVSİMLERDE DEĞİŞİYOR İNSANLAR GİBİ 01-01-1970 03:00 İŞARET DİLİ 01-01-1970 03:00 ROL MODEL 01-01-1970 03:00 KIRAMADIM KIRILDIĞIM YERDEN 01-01-1970 03:00 İP CAMBAZIYIZ 01-01-1970 03:00 KÜRŞAT 01-01-1970 03:00 USTA ÖĞRETİCİ OLMAK 01-01-1970 03:00 TRİKOTİLLOMANİ 01-01-1970 03:00 KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK 01-01-1970 03:00