Yoldan geçen herkese havlayan sokak köpekleri gibi, benim ismim geçince havlarcasına iftira atan, gıybet eden bir kaç kişi var.
O belediyeden şunu almışım, şu kurumdan dünyaları götürmüşüm, AK Parti sayesinde karun gibi zengin olmuşum falan...
Oysa bunu öğrenmenin çok kolay bir yolu var.
"Bilgi edindirme yasası" çerçevesinde bu kurumlara resmi yazı yazarsınız, bu kurumlarda resmi olarak bana ne kadar ödeme yaptıklarını açıklar.
Açıklamak zorundalar çünkü elleri mahkum!
Ama bunu yapmak yerine iftira atmakla zaman geçiriyor bahsini ettiğim kişiler...
Onların anlattıklarına kimse inanmıyor ancak belki inanan bir iki kişi olabilir diye yazayım.
Bunu söyleyen kim varsa...
Şahsımın, bütün birinci derecede yakınlarımın ve hatta en yakın arkadaşlarımın hesabını kontrol etmek isterlerse bu hesapları açmaya hazırım.
Hatta, bunu söyleyen kişilerle mal varlığımı da borçlarımı da takas etmeye de hazırım.
Yüreği yeten var ise şöyle bir adım öne çıksın.
Adı üzerinde, kendine yapılan iyiliklere karşı hep gözlerini kapayıp sanki görmeyen “kör” gibidir.
Nankör insana ne yapsanız, ne etseniz ona kul köle de olsanız, yaranamazsınız. Çünkü o, hiçbir zaman azıyla yetinmeyecek ve hep daha fazlasını isteyecektir.
Nankör insan kendini toplumda çok çabuk belli eder. Sürekli eleştirel yaklaşırlar ve doyumsuzdurlar. Çok fazla teşekkür etmesini bilmezler.
Kendilerine hizmet edilmesinden büyük bir keyif alırlar. Hatta yardımcılarının hizmetlerine karşılık çok az teşekkür ederler. Sürekli daha iyisini yapmalarını isteyip eleştirirler.
Nankör insan kendisini toplumda merkez olarak görür. Arkadaşlarına ve yakınlarına sürekli eleştirel yaklaşır. Hiçbir şeyi beğenmez. Çevresindekilerin ona hizmet etmelerini mecburiyet sanır. İlk fırsatta insanları küçümser.
Nankör insanın çok fazla arkadaşı yoktur, yalnızdır… Ve aynı zamanda da bencildir.
Aslında nankör insan hastadır. Onun hastalığı kendi iç dünyasında yaşadığı fırtınalarının dışa negatif olarak yansımasıdır.
Kendisinde olan bu rahatsızlığı, topluma sert ve eleştirel davranarak kapatma çabasındadır.
Onun eleştirilerini dikkate almamalısınız. Onu hasta olarak kabul etmelisiniz. Onu kendi karakteriyle baş başa bırakıp, hatasını düşünmeye zorlamalısınız.
Sonuç olarak nankör insana ya nankörce davranırsınız, ya da ondan uzaklaşmaktan başka çare bulamazsınız.