Gökalp, uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçlarına ilişkin bilgiler verdi. TCK'nın 191/1’e maddesine göre, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceğini kaydeden Gökalp, "Bu suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek, suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz" dedi.
Bu suçların haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek cezanın da yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilebileceğini söyleyen Gökalp, ayrıca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini istemesi halinde cezaya hükmolunmayacağını belirtti.
Uyuşturucu bulundurma suçunun kapsamı
Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanmak için satın alınması ile uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurma suçunun temelde aynı kapsamda yer aldığına işaret eden Gökalp, "İki eylemin temel farkı ise kişi uyuşturucuyu kullanmak için bulundurabileceği gibi, uyuşturucu ticareti yapmak için de bulundurabilmektedir. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kabul edilmesi ile anlatılmak istenen, bir kimsenin kullanmak için bir başkasına ait olan uyuşturucu veya uyarıcıyı kendisinin tasarrufta bulunacak şekilde ve herhangi bir karşılık vermeksizin kendi üzerine almasıdır. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak ile kast edilen, bir kimsenin kullanmak için kendisine veya bir başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kendi hakimiyeti altında bulundurmasıdır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak ile kast edilen, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin vücuda alınmasıdır" diye konuştu.
Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasının, ihlal nedeni sayılacağını ve ayrı bir soruşturma veya kovuşturma konusu yapılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi; "Bu konuda tekrar soruşturma başlatılmaz ve denetim süresince ikinci kez kullanmak için uyuşturucu yakalattığı için, şüpheli hakkında denetim süresini ihlali sebebiyle işlem başlatılır. Özetle, iki kez uyuşturucudan yakalanmak denetim ihlali sayılır ve şahıs cezalandırılır. Şüpheli hakkında kamu davasının açılmasından sonra, uyuşturucu kullanma suçunun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçu, takibi şikayete bağlı suçlardan değildir. Bu nedenle suçun takibi için herhangi bir şikayet süresi yoktur. Suç, dava zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturma ve kovuşturma konusu yapılabilir. Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde ceza davası kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise davanın düşmesine yol açan bir ceza hukuku kurumudur. Uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçu için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır."
Avukat Gökalp Uyuşturucu kullanmanın cezası 2 ile 5 yıl hapis
Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, uyuşturucu madde bulundurma ve kullanma suçlarının birbirinden farklı olduğunu belirterek, bulundurma suçlarında failin üzerinde bulunan uyuşturucu madde miktarı ve bu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunma şeklinin önemli olduğunu söyledi.
Süleyman Taş