MERSİN
Giriş Tarihi : 23-02-2021 08:17   Güncelleme : 23-02-2021 08:17

TİCARİ ŞİRKETLER ve TÜRLERİ

Merhabalar sevgili okurlar. Bu yazımızda sizlerden gelen ticari şirketler ve bu şirketlerin türleri hakkında bilgilerden bahsedeceğim. Şirketler bir nevi insanlar gibidir. Organları ve kişilikleri mevcuttur. Faydası olması dileğiyle.

  TİCARİ ŞİRKETLER ve TÜRLERİ

 Öncelikle şirket nedir onu açıklayalım. Şirket ; Bir ya da birden fazla kişi tarafından kar elde etme için mal ya da hizmet üretme gayesiyle kurulan tüzel yapıdır. TTK’ye göre kurulan bu şirketlerin kar elde etmek, yaşamın sürekliliğini sağlamada topluma hizmet vermek gibi amaçları bulunmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda kurulan çok çeşitli şirket türleri ve kendine has özellikleri bulunmaktadır. Şirket unvanlarının yanında yer alan LTD. ya da A.Ş. Gibi kısaltmalar bu şirketlerin nasıl kuruldukları, sermaye yapıları, faaliyet alanlarını ve türlerini belirtir. Şirketlerin birbirinden ayrılmasını sağlayan tek özellik bu değildir. Bu ifadelerin yanında şahıs şirketi, sermaye şirketi, bir ya da birden fazla ortaklı olmasına göre değişen şirket türleri bulunmaktadır. Aşağıda ülkemiz ekonomisinde en fazla işlem gören şirket yapıları ve özellikleri hakkında tanımlayıcı bilgiler bulunmaktadır:

Şirket Türleri ve Özellikleri

Sermaye Şirketleri; Sermaye şirketleri gücünü ve değerini sermayesinden ve yönetim şeklinden alan şirket türüdür. Bu şirket yapısında ortakların sorumlulukları, vermeyi taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlanmaktadır. Bu şirket yapısında ortaklardan birinin ya da birkaçının ayrılması durumunda ortaklık bozulmaz ve paylar şahsi değildir. Ayrıca sahip olunan paylar başka şahıslara devredilebilir ve satışı yapılabilir. Bu şirket yapısında sermaye payı ve yönetim hakkının birbirinden ayrılmış olması en belirgin özelliğinden biridir. TTK ya göre sermaye şirketleri üç bölüme ayrılır. Anonim şirketi, Limited şirketi ve paylı(hisseli )komandit şirketler.

1-) Anonim Şirketi (A.Ş.)

Anonim şirketi en az 5 gerçek veya tüzel kişiden oluşan, yüksek sermaye birikimi sağlamak için iktisadi faaliyetler yapmayı amaçlayan en uygun şirket türlerinden biridir. Bu şirketin kuruluş sermayesi en az 50.000 TL tutarında olmalıdır ve şirket unvanın da A.O (anonim ortaklık) ya da A.Ş.(Anonim şirket) ibaresi bulunması zorunluluğu vardır. Anonim şirketlerin yönetimi, yönetim kurulu, genel kurul ve denetim birimi tarafından yapılır.

2-) Limited Şirketi (LTD.ŞTİ.)

Limited Şirketi bir veya birden fazla gerçek kişi ya da tüzel kişi tarafından kanunlara uygun her türlü ekonomik amaç elde etmek için kurulan, ana sermaye miktarı belli olan şirket türüdür. Ortak sayısı 50 kişiyi geçemez ve ana sermayesi 10.000 TL altında olamaz. Bu şirket türünde sermaye ana sermaye paylarının toplamından oluşmaktadır. Bu şirket yapısında şirket ortaklarının şirket borçlarının tamamından sorumlu olmayarak sadece taaddüt edilen ana sermaye paylarından ve şirket sözleşmesinde geçenek ödeme yükümlülüklerinden sorumludurlar. Bu şirket türünde yönetim birimi müdürlerden oluşur ve ortak sayısının 20’yi aştığı durumlarda denetim kurulu ve genel kurul oluşturulur.

3-) Paylı (Hisseli) Komandit Şirket

Paylı Komandit şirket; sermayesi paylara bölünmüş, şirket alacaklarına karşı şirket ortaklarının bir veya birkaçının sınırsız sorumluluğu varken diğerlerinin sınırlı sorumlu olduğu şirket türüdür. Komandit şirket olmanın en belirgin özelliği sermayenin paylara bölünmüş olmasıdır ve en az 5 ortak bulunmasıdır. Şirketi temsil ve yönetim hakkı sınırsız sorumluluğu olan şirket ortaklarına aittir. Şirket işleyişinde bu kuralların dışında kanunda bağlayıcı herhangi bir madde bulunmadığı takdirde anonim şirket hükümleri geçerlidir.

Şahıs şirketleri; ortak ekonomik çıkarlar elde etmek için, tüzel bir kişiliğe sahip olan ve ortaklarının sorumlulukları sınırsız olan şirket türüdür. Bu şirket türü tek bir kişi tarafından kurulabileceği gibi birden fazla gerçek kişi tarafından da kurulması mümkündür ve ortakların sayıları genellikle az kişiden oluşurken, ortaklığın devri de zor bir süreçtir. Ortakların tamamı onay vermedikten sonra ortaklık payı başka kişilere devredilemez ya da satış yapılamaz. Şirket alacaklılarına karşı ortakların tümü tüm mal varlığı ile sorumlu tutulur. TTK’ ya göre şahıs şirketleri üçe ayrılır.

1-) Kolektif Şirket

İki veya daha fazla ortak tarafından kurulan Kolektif şirketlerde, ortaklar şirket borçlarından sınırsız olarak ve birlikte sorumludurlar. Borç ve taaddütlerde şirket birinci sırada sorumlu iken, şirket ortakları ikinci sırada sınırsız olarak sorumlu tutulur. Bu sınırsızlık kredi veren açısından da bir artı olarak kabul edilen bir durumdur. Ayrıca bu şirket türünde her ortağın şirketi aynı oranda yönetme hak ve sorumluluğu vardır.

2-) Adi Komandit Şirket

Bu şirket türü ülkemizde pek rastlanmayan bir şirket türü olurken tüzel kişiler ve gerçek kişiler arasında kurulabilen şirket türüdür. Adi komandit şirketlerde şirket alacaklılara karşı ortaklardan bir ya da birkaçı sınırsız sorumlu iken, bir ya da birkaçının sorumluluğu sınırlıdır. Sınırsız ortaklar ancak gerçek kişi olabilir ve komandite olarak anılırken, tüzel kişilikler sınırlı ortak olabilirler ve komanditer olarak anılır. Şirket alacaklarında şirket varlığı yetersiz olduğu durumlarda komanditerlerin kişisel mal varlığına el konulabilir.

3-) Adi Şirket

di ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca ulaşmak üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır. Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır. Adi ortaklığın kuruluşu belirli bir şekle tabi tutulmamıştır, sözlü veya ispat kolaylığı bakımından yazılı sözleşme ile kurulabilir. Sözleşme Notere onaylatılır. Sözleşmede aksi belirlenmemişse kuruluş için asgari bir sermaye öngörülmemiştir. Hangi ortağın ne kadar sermaye koyacağı konusu isteğe bağlıdır. Sermaye tutarı farklı olsa da ortakların kâr ve zarar payları eşittir. Alacak sermaye olarak konulmuşsa, sermaye koyan ortak bu alacağı şirkete devretmiş ve ödenmesini taahhüt etmiş sayılır. Emeğin sermaye olarak konması halinde, bu ortak zarara iştirak ettirilmeyebilir, ancak kârdan pay alır. Bu ortak sorumluluktan muaf olamaz.

Adi ortaklıkta ortaklar aksini kararlaştırmadıkları sürece, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir. Sermaye olarak getirilen her şey üzerinde iştirak halinde mülkiyet söz konusudur. Adi ortaklıkta malvarlıkları bakımından elbirliği ile mülkiyet, borçlar bakımından ise müteselsil sorumluluk söz konusudur. Ancak, ortaklar yazılı bir sözleşme ile bu konuda özel düzenlemeler yapabilir. Her ortak belli bir oranda katılır ve kendi payı üzerinde tasarruf hakkı yoktur. Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder. Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir. Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında yer alan ortaklıkların aksine tüzel kişiliği haiz değildir. Tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklık, üçüncü kişilerle ilişkilerinde bağımsız bir varlığa sahip değildir. Dolayısıyla adi ortaklık kendi adına hak ve borç edinemez, davacı veya davalı olamaz. Ortaklık aleyhine açılmak istenen davalar tüm ortaklar aleyhine, ortaklık lehine açılacak davalar da tüm ortakların katılımı ile açılmalıdır.

Ortaklık sözleşmesiyle ortaklardan birine verilen yönetim yetkisi, haklı bir sebep olmaksızın, diğer ortaklarca kaldırılamaz ve sınırlanamaz. Ancak haklı bir sebep varsa, sözleşmede aksine hüküm olsa dahi diğer ortaklardan her biri yönetim yetkisini kaldırabilir. Haklı sebepler sınırlı sayıda olmayıp, TBK’nın 629. maddesinde, yönetici ortağın görevini aşırı ölçüde ihmal etmesi veya iyi yönetim için gerekli olan yeteneği kaybetmesi halleri örnek verilmiştir. TBK’nın 639. maddesi uyarınca, ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle, Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle, sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle, bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle, ortaklık için kararlaştırılmış olan sürenin bitmesiyle, ortaklık sözleşmesinde feshi bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz bir süre için ya da ortaklardan birinin ömrü boyunca kurulmuşsa, bir ortağın fesih bildiriminde bulunmasıyla, haklı sebeplerin bulunması hâlinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla adi ortaklık sona erdirilebilir. Ortaklık, belirsiz süre için veya ortaklardan birinin ömrü boyunca sürmek üzere kurulmuşsa, ortaklardan her biri, altı ay önceden fesih bildiriminde bulunabilir. Fesih bildirimi, dürüstlük kurallarına aykırı olarak ve özellikle uygun olmayan bir zamanda yapılamaz. Fesih bildirimi, ancak hesap yılı sonunda hüküm ifade eder.

                                                                                              Av.HİLMİ TIRAŞ

Süleyman TaşSüleyman Taş