Yenişehir’de bulunan Mersin CNR Expo Fuar Merkezi’nde düzenlenen 15. Mersin Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarının açılışına katılan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Yenişehir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurduk, kooperatif çatısı altında üreticilerimizin sorunlarına çözüm bulacağız. Kooperatif ile Yenişehir’de tarımsal kalkınmaya yönelik faaliyetlerde bulunarak, bölgedeki üreticilerimizi destekleyeceğiz. Üreticilerimizi kaderleriyle baş başa bırakmayacağız.” dedi.
Yenişehir İlçesinde düzenlenen 15. Mersin Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı, 200'ün üzerinde firmanın katılımıyla açıldı. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, 05-08 Mart tarihleri arasında sektör temsilcilerini üreticilerle buluşturacak fuarın açılışına katıldı. Fuarda yer alan stantları tek tek gezerek tarım ve hayvancılık sektörleri hakkında katılımcılardan bilgi alan Başkan Abdullah Özyiğit, fuara gelen üreticileri de dinledi.
ÖZYİĞİT, “TARIM VAZGEÇİLMEZDİR”
Verdiği destekle Yenişehir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin kurulmasını sağlayan ve üreticileri yalnız bırakmayarak dikkat çeken Başkan Özyiğit, tarım alanlarındaki teşviklerin ve yatırımların ülkemizi önemli noktalara taşıyabileceğine vurgu yaptı. Tarıma yapılacak her türlü desteğin misliyle geri döneceğini kaydeden Başkan Özyiğit, “Mersin, Türkiye’de üretilen birçok tarımsal üründe birinci veya ikinci sırada olan bir kent. Ve bununla gurur duymak mümkün ama çok daha iyisini yapabiliriz. Tarım üreticilerinin en önemli sorunlarından bir tanesi girdi sorunu, ikincisi hasat sonrası depolama sorunu ve bir de örgütlülük sorunu var. Ürünleri çürüme sorunundan kurtarmak üreticiye uygun koşullarda ürünleri depolayabileceği ortamları sağlamak gerekiyor. Merkezi hükümete görev düştüğü kadar yerel yönetimlere de görevler düşüyor. Biz de Yenişehir’imizde, Yenişehir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurduk. Bu kooperatif çatısı altında üreticilerin sorunlarına çözüm bulacağız. Kooperatif ile Yenişehir’de tarımsal kalkınmaya yönelik faaliyetlerde bulunacak ve bölgedeki üreticilerimizi destekleyeceğiz. Üreticilerimizi kaderleri ile baş başa bırakmayacağız. Tarım vazgeçilmezdir, tarım alanlarında yapılması gereken teşvik, yatırımlar ve sağlanacak örgütlülükle ülkemizi çok önemli bir noktaya taşıyabiliriz. Gıda ürünlerinin üretimde kendi kendine yeten 7 ülke içerisindeyken bizim bu kadar geriye düşmemiz sorgulanması gereken bir süreçtir. Ve bu sorunlara çözüm üretmemiz gerekiyor. Tarıma yapılacak her destek misliyle geri dönecektir.” dedi.
“500 BİN ÜZERİNDEKİ ÇİFTÇİ ARTIK TARIM İLE UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMEK ZORUNDA KALDI”
Türkiye’de son 20 yılda milyonlarca dönüm tarım arazisinde artık üretimin yapılamadığına ve üreticilerin çağrılarına kulak verilmesi gerektiğini belirten Başkan Özyiğit, “Tarımda politikaların değişmesi konusundaki üreticilerimizin çağrısı çok önemlidir. Üreticilerimiz, sorunların odağında ve en çok onlar etkileniyorlar. Son 20 yılda ülkemizde 35 milyon dönüm tarım arazisinde tarım yapılamaz hale geldi. Ve son 20 yılda 500 bin üzerindeki çiftçi artık tarım ile uğraşmaktan vazgeçmek zorunda kaldı. Kızılderililerin ünlü bir sözü vardır; ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak’. Dünyadaki gelişmelere baktığımızda çok yüksek bir teknolojik ilerlemeler olabilir ancak neticede temiz bir havaya, doğaya, gıda ürünlerine ve temiz bir çevreye ihtiyacımız olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
“DESTEKLER BİR ELLE ALINIP DİĞER ELLE GERİ ALINIYOR”
Üreticilere verilen desteğin büyük bir bölümünün girdilerle geri alındığını ve mikroklima iklim alanlarına sahip topraklardan yeteri kadar değerlendirilemediğini söyleyen Başkan Abdullah Özyiğit, “Tarıma ve üreticiye destek verildiği söyleniyor. Ancak diğer taraftan da mazottan alınan özel tüketim vergisi, katma değer vergisi, tohumdan alınan vergiler ve benzeri girdiler gibi üreticinin ödediği vergilerle verilen teşvikin büyük bir bölümü geri alınıyor. Bu aslında bir elle verilip diğer elle geri almaktır. Avrupa’nın tarımda gelişmiş ülkelerine baktığımızda karşımıza Hollanda örneği çıkıyor. Hollanda da üreticiye çok büyük bir teşvik veriliyor. Bu da üreticilerin ve ülkenin tarım alanında dünya pazarında rekabet etmesini sağlıyor. Tarım yaşamsal bir alan olduğu gibi istihdam açısından da çok önemlidir. Maalesef köylerimizde insan kalmadı, herkes kentlere geliyor çünkü vatandaşlarımız köylerde geçimlerini sağlayamama sorunu ile karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla bu göç hareketi tarımdaki gelişme ile engellenebilir. Bu alanı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Mikroklima iklim alanlarına sahip bu toprakların yeteri kadar değerlendirilmediğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
