Kafalarını örtmüşlerdi.Kafalarıyla beraber algılarını,düşünme yetilerini de örtmüşlerdi.
Ki Filistin topraklarına giderken;müslümanları her halükarda ezen, çoluk-çocuk demeden öldüren,kadınlarına tecavüz eden , acıma duygularını tamamen yitirmiş yahudi mallarından biri herkesçe malum olan marka bez parçalarını bağlayarak,gerine gerine hemcinslerinin inanılmaz işkencelere uğrayarak öldürülmesini ve yine acımadan öldürülen bebeklerin yüzlerine yüzlerine basarak annelerinden emdikleri sütün burunlarından gelmesini sağladılar isteyerek veya istemeyerek.
Hiç utanmadılar hiç sıkılmadılar; ''Bu halk bu zulmü zaten hak ediyordu,alın şu paralarımızı bir kurşun daha bizden olsun....''dercesine bilmem ne kadar paralar ödeyerek aldıkları markalı bezleri, şehitlerin ve mazlum halkın bağırlarına basa basa ,hava atarak -ne demekse- kudüs topraklarında arz-ı endam ettiler..
Bu da yetmedi bu harika müslüman (!) kardeşler herhangi bir turistik beldeye gelmiş edasıyla kanlarla ve gözyaşlarıyla sulanan o toprakların üzerinde selfieler çekme yarışına girip, yemeklerinin yanında kolalar içerek bu konudaki duyarlılıklarını bir kez daha göstermiş oldular.
Bu farkındasızlık ve duyarsızlık aynı şekilde devam etmeli,onların cepleri daha fazla doldurulmalı,bin çığlık bin çığlık daha eklenmeli sonrasında ,toprağın en diplerine gömülü kadınlardan.
Ve cenaze marşları dinlemeli; konuşamadan ,koşamadan beşiklerinde öldürülen bebeklerden..
Ama biz üç maymunu oynamalıyız....
Görmedik....
Duymadık...
Bilmem...
Gazanız mübarek olsun ...
Müslümancıklar...