Bu kez de Mersin Akdeniz İlçesine bağlı, en verimli topraklara sahip Karacailyas kasabası, Kürkçü, Burhan ve Yanpar köylerine gittik. 40 yıldan beri tarım ve hayvancılık konusunda araştırmalar yapan Hasan Aslan da bize katıldı.
Mikrofonu ilk uzattığımız kişi Karacailyas muhtarı Ali Özay “ Eğer bir ürüne can suyu vermezsen yaşaması imkânsızdır. Şimdi üreticinin durumu da bu. Eğer devlet üreticiye can suyu vermezse tarım biter. Özellikle gübre ve ilaç fiyatları belimizi bükmüş durumda. Acilen gübre ve ilaç fiyatları yarı yarıya indirilmeli veya devlet bu fiyatın yarısını ödemeli. Çünkü hiçbir üretici bu fiyatlarla gübre ve ilaç alamaz. 2003 yılında 1 ton ilaç 35 lira idi, şimdi 500 lira olmuş. 50 kiloluk amonyak gübre 6 lira idi şimdi en ucuzu 70 lira olmuş. Bir de bunun daha kalitelileri var ki 100 -110 lira. O zaman portakalın kilosu 4 lira, şimdi 5-6 lira. Aradaki uçurumu görüyor musun? Bu durumu çeşitli muhtarlar toplantısında bakanlık yetkililerine de anlattım” Dedi.
Bölgeye ilk serayı ben kurdum diyen üreteci Fevzi Tekin Turhan ise çözüm için şunları söylüyor: “Eskiden tarım ilaç ve gübreyi dışarıdan devlet getiriyor ve Zirai Donatım kurumuna teslim ediyordu. Bu kurumlar hiç kar koymadan üreticiye geldiği fiyatla dağıtıyordu. Şimdi Zirai Donatım kurumlarını ortadan kaldırdılar. İlaç ve gübreyi dışarıdan özel firmalar getiriyor. Firma aldığı fiyata yüzde 25 zam koyuyor. Dağıtıcı başbayi yüzde 25 koyuyor, tali bayilerde zam koyunca ilaç ve gübre bu fahiş fiyatlarla üreticiye ulaşıyor. Üreticide alamayacak duruma gelmiş. Yapılacak iş devlet eskisi gibi kendisi getirecek, zirai donatımları tekrar kuracak o zaman sorun biter”. Tohum sorununa da değinen Tekin Turhan “Tohum bu gün altınla yarışıyor bir kilo domates tohumu bir kilo altına eşit hale gelmiş” deyince araya girip “Bu rakam geçekten doğru mu?” diye sordum. “Evet, kesinlikle doğru, başka kaynaklara da sordum, doğruladılar. Devletin Tarım Bakanlığı var burada çalışan yüzlerce mühendis var, Ziraat Mühendis Odaları var, Ziraat odaları var bunlar ne iş yapar? Devlet acilen yetkin bir ekiple bu tohum işine el atmalı” dedi.
ÜRÜN DEĞİŞTİRME ÇARE Mİ?
Burhan, Kürkçü, Yanpar köylerinde birçok narenciye üreticisi portakal, limon, mandalina bahçelerini sökmüş yerine sert çekirdekli erik ekmişler. Sebebini sorduk köylüler şunları söyledi “Erik narenciye gibi fazla masraflı değil, dayanıklı ağaçlardır. İkincisi portakalı ocak ayından itibaren topluyoruz erik ise Nisan ayından sonra meyve verir. Üretici ilaç ve gübre fiyatını karşılayamaz. Ayrıca birde su sorunu var. Dönüm başı bizden 450 lira su parası alıyorlar. Yani on dönüm arazin varsa senede 4.500 TL. su parası vereceksin. Piyasadaki denetimsiz ilaç ve gübre bayileri “ne yapalım bunlar dolara bağlı “diyorlar. İyi de dolar inince sen de fiyatı indir diyoruz indirmiyorlar.
TEK ÇÖZÜM ÜRETİM
Konunun uzmanı Hasan Aslan “Bu kör düğümden çıkmak için kısa vadede devletin gübre ve ilaç konusunda üreticiyi desteklemesi gerekiyor. Bunu görüştüğünüz her üretici dile getirdi, ben de katılıyorum yoksa tarımda tamir edemeyeceğimiz yaralar açılır. Uzun vadede ise devletin ilaç ve gübreleri kendisinin üretmesi gerekiyor. Bunun için ciddi sanayi yatırımlarına ihtiyaç var. Bir örnek vereyim: Biz İran’dan doğalgaz alıyoruz. Bu gazı özellikle kış aylarında tüketiyoruz. Yaz aylarında ise hemen hemen hiç tüketmediğimiz halde İran’a parasını ödüyoruz. Kullanmadığımız halde verdiğimiz para 2.5 milyar dolardır. Çünkü gazı tutacak depolama sistemimiz yok. Doğalgazdan Amonyak üretilir. Amonyak azotlu gübrelerin en önemli ham maddesidir. Devlet hemen gazın giriş yaptığı Ağrı veya Erzurum’da bir gübre fabrikası kurarsa, ülkenin gübre sorununu çözer”dedi