Nisan ayında doğan ve bu nedenle ‘Nisan’ ismi verilen dişi babun yavrusu, sempatik hareketleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.
Doğum sonrası annesi tarafından kabullenilmediği için hızlıca müdahale edilerek önce Doğa Parkı veteriner kliniğinde kuvöze konularak biberonla beslenen babun yavrusu, ardından kafese alındı. Klinik personelinin gözetiminde sık sık dışarı çıkarılan ve Habeş maymunu olarak da bilinen babun yavrusu, doğal yaşama alıştırılmaya çalışılıyor. Doğa Parkı veteriner sağlık teknikerlerinden Ümit Güngör’e aşırı bağlı olan ve kucağından inmeyen yavru, verilen meyve ve sebzeleri afiyetle yiyor.
“Nisan ile aramızda çok güzel bir bağ oluştu”
Veteriner sağlık teknikeri Ümit Güngör, yavru babuna tüm ekiple birlikte anne-baba şefkati gösterdiklerini belirterek, “4 Nisan’da Nisanımız dünyaya geldi, arkadaşlarla beraber ismini Nisan koymuştuk. Doğumdan hemen sonra kontrollerimizi yaptık. Annenin kabullenmediğini gördük, çok fazla müdahil olmayalım dedik, doğa şartlarına bırakalım. Ama babun maymunlarının yavrularını birçok kez kabul etmediğini görmüştük. O gün içerisinde kabullenmedi annesi. Kuvözde beslemeye karar verdik. Belli bir dönem keçi sütlerimizle besledik ve o dönemden sonra Nisan ile aramızda çok güzel bir bağ oluştu. Aramızda bu oluşan bağ belli bir süre sonra kopacak. Şimdiden üzüntü sardı beni, çünkü nasıl terk edeceğim, nasıl bırakacağım onu bile bilmiyorum" dedi.
Yavru büyüdüğünde annesinin ve babasının bulunduğu kafese koyulacağını belirten Güngör, “Tabii büyüdükten sonra dişleri çıkacak, yırtıcılığı ön plana çıkacak ve inşallah çıkmaz diye düşünüyorum. Ölene kadar bizlerle beraber burada yaşar diye umut ediyorum ama tabii doğası gereği biraz tehlike arz edecek. Onun için annesinin, babasının bulunmuş olduğu kafese belli sürelerle alıştıraraktan yavaş yavaş adaptasyonunu sağlayacağız" diye konuştu.
"Maskotumuz oldu”
Nisan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu kaydeden Güngör, şöyle devam etti:
“Bu saate kadar zaten gözümüz gibi bakıyorduk, bu saatten sonra da kendisine en ufak bir zarar gelmesin diye elimizden geleni yapacağız. Herhangi bir sağlık problemimiz yok. Görüldüğü gibi çok hareketli, hem meyve hem şimdi yavaş yavaş bir şekilde çereze de alıştırdık. Keçi sütlerimizi tekrardan vermeye devam ediyoruz. Hiç kesmedik zaten. Şu an beslenmesi çok iyi, sağlık durumu çok iyi, sevgi fazlasıyla veriyoruz kendisine. Gerçekten annesinin, babasının yokluğunu aratmamak için elimizden geleni en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Şu an kendisine çok alıştık. Bizim maskotumuz oldu diyebilirim. İlerleyen dönemlerde ayrılırken veya annesine, babasına tekrardan bırakırken bayağı bir üzüleceğimi şimdiden söyleyebilirim."