Mersin, Türkiye’deki birçok şehirden öyle bir şansla ayrılıyor ki kentte su gönül rahatlığıyla musluktan içiliyor.
Toroslar’ın avantajını yaşayan Mersin, Berdan Havzasından aldığı suyla musluktan su içilen ender kentlerden biri. Ekiplerin 24 saat çıkan suyu kontrol ettiği kentte, MESKİ Merkez Su Analiz Laboratuvarı da numunelerin analizlerini titizlikle gerçekleştiriyor. MESKİ Genel Müdürü İrfan Korkmaz, “‘Mersin’de su musluktan içilir’ sloganımızı yüreklilikle söylüyoruz” dedi.
Mersin, su konusunda Türkiye’deki birçok kente göre çok şanslı ender kentlerden biri. Özellikle içme suyunda bugüne kadar önemli bir sıkıntı yaşanmayan kentte, Tarsus ilçesindeki Toroslar’dan beslenen Berdan Havzasından Mersin merkez ve Tarsus’a verilen suyun saflığı ve temizliği, 1 milyon 150 binin üzerinde nüfusa, suyu gözü kapalı musluktan içme ayrıcalığı veriyor.
4 kez ‘mükemmel laboratuvar sertifikası’ aldı
Mersin Büyükşehir Belediyesi Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, vatandaşlara temiz içme suyu sağlamak amacıyla 7/24 çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Özellikle bölgenin en gelişmiş, en büyük su analiz laboratuvarlarından birine sahip olan MESKİ, uluslararası akredite ile de her yıl kendini geliştirmeye devam ediyor. MESKİ Merkez Su Analiz Laboratuvarı, bugüne kadar farklı parametrelerinden katıldığı uluslararası yeterlilik testlerinden yüzde 100 başarı elde ederek, 4 kez ‘mükemmel laboratuvar sertifikası’ aldı. Atıksu, içme suyu, deniz suyu, yüzeysel su ve havuz suyu olmak üzere 5 farklı matriste 90 tanesi akredite olmak üzere toplam 152 parametrede analiz gerçekleştirilen laboratuvarda, numuneler titizlikle analiz ediliyor. Gezici Su Analiz Laboratuvarı ile de ulaşması zor bölgelerde suyun kalitesinin kontrolü ve yerinde analiz yapılıyor.
“Suyumuz gayet saf ve içilebilir durumda”
MESKİ Genel Müdürü İrfan Korkmaz, Mersin’in suyunu İHA muhabirine anlattı. Mersin’in, birçok şehrin önünde bir şansı olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Toroslar’ın avantajını yaşıyor aslında. Su rezervimizde bugüne kadar çok büyük bir problem yaşanmamış Mersinimizde. Yaklaşık 100 milyon metreküp suyu biz şu anda arıtarak Tarsus ve Mersin merkez olmak üzere iletiyoruz. Suyumuz gayet saf ve içilebilir durumda. Arıtma tesisimiz zaten son teknolojiyle donatılmış. Ayrıca, laboratuvarımız çok ileri teknolojiye sahip. Türkiye’de örnek gösterilebilecek bir laboratuvarımız var. Akreditasyon anlamında belgelerini almış, hatta geçen sene mükemmel sertifika ödülünü de aldık laboratuvar olarak” diye konuştu.
“‘Mersin’de su musluktan içilir’ sloganımızı yüreklilikle söylüyoruz”
MESKİ ekiplerinin 24 saat esasıyla çıkan suyu kontrol ettiklerini, aynı zamanda İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri ve MESKİ ekipleri tarafından gün içinde numuneler alınarak şebekelerin kontrol edildiğini anlatan Korkmaz, “’Mersin’de su musluktan içilir’ sloganımızı yüreklilikle söylüyoruz. Damacana suları tabi ki bir arıtma sistemiyle depolanıyor ama güneş ışığına maruz kalması, plastik damacanaların kullanılması büyük önem arz ediyor. Ben hep şunu söylüyorum; ‘Şebeke suları her zaman hazır sulardan daha güvenlidir’. Ama bunu depolar yardımıyla alıyorsak veya artezyen yardımıyla kendi kaynağımızı kullanıyorsak bunların analizlerini sık sık yaptırıp, temizliğini yapmamız gerekiyor. Evet, biz verdiğimiz suyun arkasındayız” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de 90 parametrede akredite olmuş su idaresine ait başka laboratuvar yok”
Su analizlerinin belirli bir periyodu ve takvimi olduğunu ve bunun Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri tarafından belirlendiğini dile getiren Genel Müdür Korkmaz, “Bizim arıtma çıkışlarımızda 24 saat esasıyla kendi ekiplerimiz analizleri yapıyor. Yapmak zorundayız ama gün içindeki izlem noktalarında Halk Sağlığı ile eşgüdümlü numuneleri alıyoruz ve karşılaştırıyoruz. Laboratuvarda, Sağlık Bakanlığının öngördüğü İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikle belirlenen parametreler çerçevesinde günlük, aylık ve belli periyotlarda analizler yapıyoruz. Bunların içerisinde fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve ağır metaller analizleri var. Hepsine bakıyoruz. Şu anda da Türkiye’de 90 parametrede akredite olmuş su kanal idaresine ait bir laboratuvar olduğunu düşünmüyorum. Sayı olarak sadece bizde var” şeklinde konuştu.
“Berdan’da doluluk oranı düştü ama susuzluğa neden olacak oranda değil”
Berdan Barajında şu an geçmiş yıllara oranla su oranının düştüğü bilgisini de veren Korkmaz, “Ama susuzluğa neden olacak bir oranda değiliz. Geçen yıl Berdan’da su doluluk oranımız yüzde 93 iken, bu yıl yüzde 41,3’e düştü. Mersin ilimiz geçen seneki yağış oranına göre bu sene yüzde 60 daha az yağış almış. Biz bunu kırsaldaki yüksek yaylalık bölgelerde şu an hissetmeye başladık. Bizim normalde eylül ortalarına doğru kaynaklarımız çekilirdi yağışlara kadar. Ama bu sene haziran başından beri biz bu sorunu yaşıyoruz. Bu yaz bizim açımızdan ve sakinlerimiz açısından çok rahat geçmeyecek. Bu kuraklık; kuraklığa yapacak bir şey yok. Bunu sadece tasarruf yaparak, suyu yerinde kullanarak mücadele edebiliriz” dedi.
Su tasarrufu konusunda vatandaşları da uyaran Korkmaz, özellikle tarımsal sulamada kullanılan suya dikkat çekti. Korkmaz, “Maalesef üreticimiz şebeke suyunu bir hak olarak görebiliyor, ürettiği ürüne hunharca sulama yapabiliyor. Sulamadaki gidişatı kontrol altına almamız gerekiyor” diye konuştu.
İçme suyuyla ilgili zaman zaman vatandaşlardan şikayetler aldıklarını, ancak buradaki kirliliğin MESKİ’den kaynaklanmadığını belirten Korkmaz, şunları söyledi:
“Bizim insani tüketim dışında suyu verme lüksümüz yok. Bu çok büyük bir suç. Bunu yapamayız. Ama genelde problem münferit kuyu şebekesi, artezyen kullanan abonelerimiz veya depoları olan abonelerimizden kaynaklanan bir sorun. Genelde depo temizliği yapılmadığıyla ilgili sorunla karşılaşıyoruz. Depolarını sık sık temizleyip, dezenfeksiyon maddeleriyle desteklemeli gerekiyor. Bu insan sağlığı açısından önem arz ediyor.”