Bir mücadele adamının, bir önderin, "Türük, Oğuz Begleri, budun, eşiding! Üze Tengri basmasar, asra yir tilinmeser, Türük budun, ilingin, törengin kem artatı, udaç ertti? Türk budun ertin, ökün" günümüz Türkçesiyle " Türk, Oğuz Beyleri, Milletim işitin! Üste Gök (Tanrı) çökmese, altta yer delinmese, ilini töreni kim bozabilir? Türk milleti titre kendine gel!.." yüzlerce yıl önce Atalarının bengü taşlara yazdığı vasiyeti sahiplenerek çıktığı bu kutlu yolda yaktığı ilk ateş... Mayıs; Türkler için derlenme, toparlanma ve mücadele ayı... 24 Mayıs 1040 Çağrı ve Tuğrul Beylerin zaferleriyle yaktıkları meşalenin ateşi sönmeden Türk milletinin başka bir kahraman önderi Mustafa Kemal'in elinde parlıyordu... 15 Mayıs 1919 da İzmir'i işgal eden yunanlara karşı ilk kurşunu Selanik'li Osman Nevres Recep Bey, Teşkilâttaki adıyla Hasan Tahsin sıkıyor, Eski bir Teşkilâtı Mahsusa mensubu Mustafa Kemal Paşa'ya adeta yalnız değilsin diyordu... Çok sevdiği vatanına canını veren onlarca vatan evladı gibi toprağın bağrına düşerken Selanik'i kurtaramasa da, İzmir'i, Anadolu'yu, Istanbul'u ve tüm Türkiye'yi kurtaracak bir hareketin ilk kurşunuyla Mustafa Kemal Paşa'ya selam ediyordu... Vatanın her köşesi işgal edilmişken Mustafa Kemal Atatürk'ün doğum günüm dediği tarihte 19 Mayısta Samsun'a çıkarak milli mücadeleyi başlatıyor ve Türk Milleti için bir dönüm noktası olan bu günü Türk Gençliğine armağan ediyordu... Bugün ise Kuvayı Milliye'nin mirasçısı olan bizler Ülkü Ocakları olarak, Cumhriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün " Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!" Ülkücü hareketin önderi Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in "Gençler hepiniz birer Türk Bayrağısınız, bayrağı yere düşürmeyin, lekelemeyin, kirletmeyin" Hareketimizin Bilge Lideri Devlet Bahçeli'nin "1900'lü yılların başında genç olanlar kurtuluş meşalesini yakmışlardı. Cumhuriyet ve bağımsızlık bu fedakar neslin eseri olmuştu. Şimdi yeni bir diriliş için Türkiye gençlerini bekliyor. Hem de umutla, hem de heyecanla. Türk gençliği aldanmaz, baskı ve zulme teslim olmaz. Sürüyle uçan kargalara karşı tek başına kartal olmaktır gençlik" sözlerinden ilham alarak Türk Gençliğini muhasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkartmak için eğitim ve kültür faaliyetlerimize aralıksız devam ediyoruz. Bu vesileyle 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramınızı kutluyor, bu bayramı bize hediye eden Mustafa Kemal Atatürk'ü ve vatan için toprağa düşmüş şehitlerimizi, ebediyete göçen kahraman gazilerimizi rahmet ve duayla anıyoruz... Ne mutlu Türk'üm diyene.