Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, en büyük amacının, bilimin ışığında evrensel ölçütlere dayanan, liyakati esas alan, öğrenci odaklı, şehir ve sanayi ile bütünleşebilen bir üniversite ortaya çıkarmak olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Erol Yaşar, konuk olduğu Mersin Üniversitesi Radyosu’nda, radyonun günlük hayattaki yeri ve önemi, 6 Şubat depremleri sonrasında gerçekleştirdikleri faaliyetler, bugüne kadar hayata geçirdiği ve gerçekleştirmeyi planladığı projelerden bahsetti. Radyonun, geniş kitlelere ulaşabilme kabiliyetiyle dünyanın en yaygın kullanılan kitle iletişim araçlarından biri olduğunu belirten Yaşar, “Ortaya çıkan teknolojik gelişmeler ve kitle iletişim araçlarının çeşitlenmesi gibi unsurlar, radyonun önemini yitirdiği gibi bir yanılgı oluşturmuş olabilir. Ancak eğitimin, toplumsal tartışmaların, düşünce özgürlüğünün taşıyıcısı, doğal afetler ve kriz zamanları gibi durumlarda bilginin hayati bir kaynağı olarak radyo, önemini korumaya hep devam etmiştir” dedi.
"6 Şubat depremlerinde üzerimize ne görev düştüyse yerine getirdik"
Prof. Dr. Yaşar, 6 Şubat depremleri sonrası üniversite olarak üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini ifade etti. Yaşanılan afeti, ’asrın felaketi’ olarak nitelendiren Yaşar, deprem sonrasında devlet ve milletin yaraları sarmak için seferber olduğunu hatırlatarak, kendilerinin de hemen kriz masası oluşturduklarını belirtti. Afet bölgesinden gelecek yaralılar için ekiplerin ve hastanenin hazır hale getirildiğini vurgulayan Yaşar, şöyle devam etti:
"Onkoloji Hastanesinin yanında yer alan 20 odalı misafirhanemiz ve 40 odalı konuk evimiz depremzede vatandaşlarımızın hizmetine sunuldu. Kütüphanemiz 24 saat açık tutularak evlerine giremeyen vatandaşlarımız için barınma ve yeme içme desteği verildi. Personel ve öğrencilerimizin katkılarıyla toplanan üç ayni yardım tırı bölgeye gönderildi. Tıp Fakültemiz Kan Bağışı Biriminde ilk iki gün içerisinde 300 ünite kan bağışı gerçekleştirildi. Psikososyal destek için ’Afet ve Travma Polikliniği’ açıldı. Acil servislerimiz ve ameliyathanelerimiz 24 saat aralıksız hizmet verdi. Depremden en çok etkilenenlerin başında gelen çocuklarımızı da unutmadık. Üniversitemiz Dış İlişkiler ve Projeler Koordinatörlüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hayata geçirilen ’Çocuklarımız İçin Tek Yürek’ projemizde, depremden etkilenen ve eğitimlerini üniversitemize ait binalarda sürdüren ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimize bilim, sanat, spor, tamamlayıcı eğitim ve iyileştirme programları düzenledik. Bundan sonra da yaralarımızı sarmak için elimizden geleni yapacağız."
"Hedefimiz araştırma üniversitesi olmak"
Prof. Dr. Yaşar, göreve başladığı günden itibaren gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili bilgiler de verdi. BAP ve TÜBİTAK destekli araştırma projelerinin sayısının her geçen gün arttığına işaret eden Yaşar, "Ulusal ve uluslararası iş birliği çabalarımız da sürüyor. 30’dan fazla iş birliği protokolü imzalarken, bu sayının artması için de çalışmalarımız devam ediyor. Hedefimiz, Mersin Üniversitesi’nin ülkemizin ilk 30 üniversitesi arasında yer almasını sağlamak ve araştırma üniversitesi unvanını almak. Bunun için de hem fiziki hem de akademik alt yapımızı güçlendirmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Gelecek hedeflerinden de bahseden Yaşar, en büyük amacının, bilimin ışığında evrensel ölçütlere dayanan, liyakati esas alan, öğrenci odaklı, şehir ve sanayi ile bütünleşebilen bir üniversite ortaya çıkarmak olduğunu kaydetti. Bu amaca ulaşmak için de geçen bir yıllık süre zarfında önemli adımlar attıklarını dile getiren Yaşar, "Öğretim elemanlarımızın çalışmalarına olanak sağlayacak altyapı desteğini sağlamak ve proje konusundaki motivasyonlarını artırmak, öğrencilerimizin ve personelimizin sosyal kültürel alandaki gelişimlerini artırmak için faaliyetlerde bulunmak, akademik birimlerimizin akreditasyon süreçlerinin tamamlanmasını sağlamak, özellikle sanayi iş birliğimizi artırmak, sağlık alanında bölgemiz için bir marka haline gelen hastanelerimizin hizmet kalite ve kapasitesini yükseltmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerle devamlı diyalog halinde olduğunu vurgulayan Yaşar, yaptıkları çalışmaları anlatarak, bundan sonra da öğrencilerle bir araya gelmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.