Gazetecilik; toplumu çok yönlü, etkin ve hızlı bilgilendirme mesleğidir. ‘Bilgi’nin paylaşılmasını sağlayan gazetecilik mesleği, kamu yararı bilinciyle ifa edilmesi halinde, toplumsal-yönetsel sorunların çözümüne ve eşitsizliklerin giderilmesine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu nedenlerle gazetecilik çok mesleği önemli ve değerlidir; medyanın temel işlevlerinin toplum yararı odaklı yaklaşımlarla hayata geçirilmesi halinde de kutsal bir meslektir. Gazeteciler görevlerini yerine getirirken, çeşitli güçlüklerle karşı karşıya kalmaktadır. Her şeyden önce mesleki alanın zaman ve mekân açısından bir sınırı yoktur. Gazeteci gece-gündüz, yaz-kış demeden çalışmakta; kimi zaman güvenlik görevlilerinin, kimi zaman arama-kurtarma ekiplerinin mesai arkadaşı olmaktadır. Gazetecinin toplumu bilgilendirme sorumluluğu, mesleği ‘kamu hizmeti’ boyutuna taşımaktadır. Ancak her meslek alanında olduğu gibi gazetecilikte de uyulması gereken yasalar ve etik değerler vardır. Dinamik yapıdaki yerel basın, her zaman milli meseleler karşısında da duyarlı tavır sergilemektedir. Toplumun renklerini yansıtan yerel basın, yayın yaptığı bölge için hayati önem taşıyan projelerin gerçekleştirilmesi başta olmak üzere pek çok meselede, kamuoyu oluşturma gücünü etkin bir şekilde ortaya koymuştur. Mersin yerel basını, aynı duyarlı anlayışla faaliyetlerini başarıyla sürdürmekte, geleceğe yönelik iddialar taşımaktadır.
DEĞİŞİM VE GELENEKSEL MEDYANIN ÖNEMİ
Dijital teknolojilerin yoğun olarak kullanılması ile birlikte gazetecilik mesleği de önemli değişimler yaşamıştır. Günümüzde gazetecilik mesleğini icra etmek, bazı açılardan bundan 10-15 yıl öncesine göre bir yönüyle kolaylaşırken, bir yönüyle de zorlaşmış ve ‘kolaycılık’ gibi bir hastalığın da zemin bulmasına yol açmıştır. İnternet siteleri ve sosyal medya kanalıyla bilgi artık çok hızlı yayılabilmektedir. Ancak bu mecralardan yayılan içeriklerin, doğrulanarak ve tüm boyutlarıyla detaylandırılarak ele alınmasına ihtiyaç vardır. Dijital teknolojiler, haber alışverişini hızlandırırken, toplumsal alana daha fazla ve derinlemesine inilmesi ihtiyacını da doğurmuştur. Gazetelerin başını çektiği, geleneksel medyanın önemi de burada öne çıkmaktadır. Bilhassa genç gazetecilerimizin daha fazla sahada olması, herhangi bir olayı ele alırken tüm boyutlarıyla incelemesi gerekmektedir. Dijital dönemin özellikle hız avantajı ile yeni bir durum ortaya çıkardığı hepimizin malumudur. Ancak içeriği ve görsel unsurlarıyla öne çıkan yazılı basın organları, bu değişim sürecinde kendini yenilemeyi başarması halinde, yarın da var olmaya devam edecektir. Diğer taraftan dijital medyada da nitelikli ve sorumlu gazeteciliğin önemi-değeri belirginleşmektedir. Bu noktada, yerel basına en başta şehrimizde yaşayan insanların sahip çıkması büyük önem taşımaktadır. Yöneticisinden işadamına, esnafından memuruna, çiftçisine kadar şehirde yaşayan insanlar olarak, sorunlarının çözümüne katı sağlayan yerel basına sahip çıkmalıyız.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde tüm basın çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlar, daha iyi çalışma şartlarına kavuşmalarını dilerim.
