Bazen hüzün dolanır Toroslar'ın duman almış yurtluklarını Kolay olmamıştır hiç yaşamak. Aslında yörük doğmak da bir kaderdir. Doğduğun dağların acı ve ızdırabları ile dolu bir kader. Heleki doğduğun zaman, yorgun bir devletin otoriteyi derebeylerine, eşkıyalara kaptırdığı devirde ise.
Dede olmak zor ebe olmak zor. Ana olup yavrunu sineye sarıp koklamak zor. Çocuksan zaten büyümek adam olmak hayli zor.
Bin bir yörük hikayeleri anlatılır Toroslarda yaşanan. Ve o hikayelerde anlatılan öyle acılar vardır ki dinlemek bile acıtır insanı. Bu hikayelerin en acılarından biride Torosların yurtlukların da tenha koyaklarında ıssızlıklarına yoldaş olmuş iki ardıç gölgesindeki sahipsiz mezarlar daki isimsiz yatanlarındır. O yatanlar birde çocuklar ise acı daha büyüktür.
Erdemli ilçesi Toros köyü sınırları içerisinde yer alan mezarlık, Erdemli Ayrancı yolunun 54.km sinde yörüklerin yayla yurtlarının ana yola bağlandığı bir noktada yer alır.
Mezarlıkta yer alan çocuk ve ergen mezarlarındaki lişilerin ölüm nedenide aşağıda belirttiğimiz dönemde yaşanan salgın hastalıklardan kaynaklanmıştır.. Tarihçede bahsettiğimiz ve bu günkü adları ile Tarsus, Mersin ve Erdemli’den pek çok yörüklerin yaylak alanı olan; Arpaalanı, Çukurkuyu, Göller, Gezeren, Salma, Sızva, Yüksek Yurt gibi yerlerde yaşayan Yörük topluluğu geçmişte daha yoğun bir nüfus oluşturmaktaydı. Bu bölgelerde değişik noktalarda başka mezarlar olmasına rağmen özellikle salgın sonucu ölenlerin mevcut mezarlara değilde ayrı bir mezara konulması yörükler tarafından bilinçli olarak tercih edilmiş olup salgın hakkında da yeterli bilgi ve deneyime sahip oldukları göstermektedir.
Salgının yaşandığı dönemde salgını geçirmiş ve hayatta kalan kişilerin yüz kısımlarında leke ve izlerin olması hatta hastalığı geçirmiş kişileri görenlerin belirttiğine göre hasta çocukların yüzlerini tırnakla kaşımamaları için ellerini kumaş parçaları ile sardıkları söylenir. Yüzlerini kaşıyan çocuklarda ölüm oranının daha çok olduğu sağ kalanların da yüzlerinde leke ve izler kaldığı söylenmektedir. Hatta bu izler nedeni ile bazı insanlara Çopur lakabı konulmuş sonraki yıllardaki nesillerinin Çopur soy ismi aldıkları tespit edilmiştir. Karakeşli yörüklerin den Hacı Veli Eser bu lakabı almış hastalığı geçirmiş kişilere bir örnektir.
O dönemin görgü tanıklarının anlatımına göre mezarlıktaki çocuk cenazelerinin sayısı 300 civarında ve 0 ve 16 yaş arasında olduğu söylenmektedir.Yine o dönemi anlatan insanların anlattıklarından yola çıkarak anlatan şahısların 1930 yıllarda doğmuş olmaları ve çocukluk dönemlerinde gördükleri kişilerin 40 yaşlarında olduklarını belirtmelerinden yola çıkarak 1900'lerde yaşanan salgın döneminde gerçekleşen ölümler olduğu anlaşılmaktadır.
Mezarlıkta farklı dönem içerisinde konmuş 5 adet ergen mezarı daha yakın tarihli olup Sıtma neticesinde gerçekleşmiştir. Bu kişilerden ismi bilinenler Veli Sultan isminde bir kadın (Veli ismi kocasının ismi) ve Süleyman Hoca isimli erkekdir. Her ikiside Koyuncu aşiretin den olup diğer üç kişinin kimlikleri ile ilgili malumat bulunmamaktadır.
Bölgede yaşanan salgın hastalıklar ile ilgili Osmanlı dönemi kaynaklarında yer alan (BOA) arşivleri
1862 ve 1863 yıllarında Adana,Tarsus ve Mersin bölgelerinde oldukça büyük ve hızlı yayılan bir çiçek hastalığı salgını Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde ki kayıtlarda belirtilmiştir. Mersin karantina Tabibi tarafından tekrar tekrar aşı talebinde bulunulması ve tedariğinde de zorluklar yaşandığı belirtilmektedir. (BOA.MVL.415/72). Salgının ciddi derecede yayılmış olması nedeniyle Adana da bulunan muhacir doktorlardan yardım istenildiği hatta arşivde ücret karşılığı Lagonidasyo adlı bir muhacir doktorun ücret karşılığı hizmette bulunduğu belirtilir.(BOA. A.MKT.MHM.284/82).
İkinci bir salgın vakası ise 1898. 1899.1900.1902 yılları arasında yaşandığı (BOA. M.DH.MKT.2096/120,2274/23),arşivlerinde kayıt altına alınmıştır.
15 Şubat 1900 de Silifke’nin Bolacalı ve Ayaş nahiyelerine çiçek aşısı şahadetnameleri gönderilmiştir.14 Nisan 1902 de ise Ermenek ve Anamur kazalarında çiçek aşısı yapılan çocukların miktarına dair Adana valiliğine bilgiler gönderilmiştir.
Ali Topal