“İMZA YERİNE KULLANILAN PARAFTAKİ TEHLİKE!”

Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Mersin Barosu işbirliğinde, sözleşme hazırlama ve inceleme teknikleri’ konulu meslek içi eğitim semineri düzenlendi. Seminerde konuşan Doç. Dr. Umut Yeniocak, “Mevzuatta imza diye bir kavram var. Paraf diye bir kavram yok. Milyonlarca insanın parafı aynı” diyerek, imza yerine kullanılan paraftaki tehlikeye dikkat çekti. Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ise, sözleşmenin doğru hazırlanması ile hak kayıplarının önlendiğini belirti.

GÜNCEL - 6 yıl önce

 

Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Veysel Kırıcı ve Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Umut Yeniocak’ın sunumuyla, Mersin Barosu Konferans Salonu’ndan düzenlenen seminere, Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, yönetim kurulumuz, avukatlar ve stajyer avukatlar katıldı.

“MESLEK İÇİ EĞİTİMLER OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”

Seminerin açılış konuşmasını yapan Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz,avukatlık mesleğinde her geçen gün yenilikler ve değişiklikler yaşandığını belirterek, “Avukatların ve stajyer avukatların mesleki gelişimine katkı sunmak, sürekli değişen yasal karşısında bilgilerini güncellemek, geleceğe bilgili ve başarılı hukukçular yetiştirmek, başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere, tüm baroların en önemli görev ve sorumluluklarından birisidir. Meslek içi eğitimler, olmazsa olmazımızdır. Mersin Barosu olarak, Türkiye Barolar Birliği ile iş birliği içerisinde bu görev sorumluluğumuzu, mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkmak ve en iyi hizmeti sunmak amacıyla layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Meslekte kaçıncı yılımızda olursak olalım, özellikle kanunların ve mevzuatın sürekli değişti ülkemizde, mesleki eğitimlere katılmak da, meslektaşlarımızın en önemli görev ve sorumluluğudur” diye konuştu.

Sözleşme hazırlama ve inceleme tekniklerinin, hukukçular için son derece önem teşkil ettiğini vurgulayan Yeşilboğaz,“Sözleşmelerle ilgili kanundaki değişikliklerin bilinmemesinden kaynaklı büyük hak kayıpları yaşanmaktadır. Bu hem müvekkillerimize hak kayıpları yaşatıyor, hem de bizlere itibar ve prestij kaybettiriyor. Sözleşmenin doğru hazırlanması ve doğru şekilde yorumlanması, hak kayıplarının ve ekonomik kayıpların önlenmesinde çok önemlidir. Özellikle büyük şehirlerde sözleşme hazırlama tekniği çok önemli. Değerli hocalarımız; sözleme hazırlamanın incelikleri, sözleşme hazırlarken ve incelerken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgilerini bizlerle paylaşacaklar. Eğitimin tüm meslektaşlarımıza faydalı olacağını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

KIRICI: “EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ BİLGİ EKSİKLİĞİ”

Daha sonra sunum yapan TBB Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Veysel Kırıcı, Mersin Barosu’nun meslek içi eğitime önem verdiğini söyleyerek, “Bilgin güçtür. Kontrolsüzce artan meslektaş sayısı sorunu yaşıyoruz. Ama bundan daha büyük engelin bilgi eksikliği olduğunun farkındayız. Sözleşme hazırlama teknikleri konusunda hiçbirimiz lisans eğitimimizde bilgilendirilmedik.  Bu zamana kadar kara düzen içerisinde gitti. Seminerlere, ülkede adalet sisteminin daha iyi işlemesi ve buna daha iyi katkıda bulunmak için geliyorsunuz” dedi.

 

YENİOCAK: “MEVZUATIMIZDA PARAF YOK, İMZA VAR”

Doç. Dr. Umut Yeniocak ise sunumunda, sözleşme inceleme metodu, örnek sözleşme incelemesi, sözleşme hazırlarken ve incelerken dikkat edilecek noktalar, sözleşmelerin kapsamı konularında katılımcılara bilgiler vererek, “Hazırlık aşamasında yaptığımız küçük ihmaller sonrasında avukatlar açısından büyük belalara sebep olabiliyor. Hem elektronik imza kanunu hem de ticaret kanununda; elektronik imzayla yapılamayacak işlemleri bilmek gerekiyor. Teminat sözleşmeleri, makbuz gibi bazı işlemlerde, elektronik imzaların kullanılamayacağı yerler var. Paraf nereden gelmiştir ve dayanağı denir? Parafı hepimiz talep ediyoruz ve uyguluyoruz. Ancak hukukumuzda paraf diye bir şey yoktur. Hiçbir mevzuatımızda paraf diye bir konu geçmiyor. Mevzuatta olmayan bir şeyi biz nasıl hayatımıza almışız? Bunu araştırdım ve şöyle bir sonuca vardım. Türkiye’de hukukçu olmayıp da sözleşme işine el atmış mesleklerin başka ülkelere ithal ettiği kavramlar var. Paraf da bunlardan birisi. O kadar çok yerleşmiş ki, mesela çok sayfalı sözleşme imzalayacaksınız, he sayfayı imzalamanıza izin vermezler. Son sayfaya imza atmanız istenir. Böyle bir inanış var. Mevzuatta imza diye bir kavram var. Paraf diye bir kavram yok. Parafı Amerikan hukukunda gördüm ve imzaya eklenen bir işaret olarak tanımlanıyor. İmzanın taklit edilmesini zorlaştırmak için imzaya eklenen, kişinin belirlediği orijinal bir işarettir.

“MİLYONLARCA İNSANIN PARAFI AYNI”

Ama ülkemizde sadece imzasız işaret olarak tanımlanıyor. Şu tehlikeye dikkat çekme istiyorum. Bizde milyonlarda insanın parafı aynıdır. Mühürün üzerinde işaret vardır. Bu işaret tanık olarak kullanıldığında şöyle bir tehlikeyle karşıkarşıya kalıyoruz. O işareti yapan kişi, sonradan yaptığını inkâr etse, bu işaret bir teknik incelemede, bu kişi tarafından atılmıştır denilemez. Çünkü bu işaretin aidiyetine ilişkin karakteristik hiçbir veri yok. Böyle bir vakayla karşılaşılırsa ortada büyük bir vaka olur. Çünkü o kişiye ait olduğuna ilişkin rapor gelmezse, o kişinin inkarını hakim kabul etmek zorundadır. Dolayısıyla esas yapılması gereken şey, her sayfanın imzalanmasıdır.  Ayrıca kaşe dediğimiz şey o kadar önemlidir ki, imzadan önce gelir. Kaşede yer alan bilgilerin, teker teker elde yazılmasının zaman almasından dolayı, kaşenin pratik sağlaması dışında başka hiçbir anlamı yoktur. Ülkemizde kaşe yaptırmak için bir izin sistemi yoktur. Kaşenin hukuki bir dayanağı yoktur” diye konuştu.

Seminerin sonunda Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ve Genel Sekreter Av. Adnan Günbay, panelistlere teşekkür ederek plaket takdim etti.

Günün Diğer Haberleri