Lokanta ve pastane temsilcileri, başka sektörlerdeki girişimcilerin yaptığı yatırımdan şikayetçi

Mersin’de lokanta, kafeterya ve pastane sektöründe faaliyet gösteren firmalar, farklı sektörlerdeki girişimciler tarafından yapılan yatırımlardan şikayetçi. Konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO 24 No’lu Komite Başkan Yardımcısı Yunus Köy, bu tür yatırımların bir taraftan sektördeki kaliteyi aşağı çekerken diğer taraftan pastanın bölünmesi nedeniyle hem karlılıkların azaldığını hem de rekabetin zorlaştığını söyledi.

EKONOMİ - 6 yıl önce

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 24 No’lu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Yunus Köy, sektörde yaşanan sıkıntıları ve komite olarak bu yıl hangi çalışmaları yapacaklarını anlattı. İlk olarak sektöre dışarıdan yapılan yatırımlara değinen Köy şunları söyledi: 
“Sektör dışındaki firmalar, özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalar son dönemlerde yoğun olarak yeme-içme sektörüne yatırım yapmaya başladılar. Pastane, kafeterya, lokanta yatırım maliyetlerinin çok yüksek olmaması nedeniyle tercih ediliyor, ancak yapılan bu kontrolsüz yatırımlar sektörde uzun süredir bu işi yapan firmalara ciddi zararlar veriyor. Belli bir altyapısı olmayan kişilerin farklı sektörlerde yatırım yapması rekabeti de kaliteyi de düşürüyor. 

“Yemek çeklerinden ödemeleri çok geç alıyoruz”
Komite olarak zaman zaman komite üyeleriyle bir araya gelip sorunlarını dinlediklerini ve bu sorunlara çözüm üretmek adına adımlar attıklarını anlatan Yunus Köy, ilk olarak yüksek fiyatlara ve yemek çekleri nedeniyle yaşadıkları sıkıntılara değindi. Girdi maliyetlerinin dövize endeksli olarak ambalajdan gıda maddelerine, kiralardan elektrik, doğalgaza kadar her alanda geçen yıla göre büyük ölçüde arttığını, toplam maliyet artışının yüzde 200’lere ulaştığını kaydeden Köy, bu artışları ise özellikle çarşıda faaliyetini sürdüren sektör temsilcilerinin müşterilerine yansıtmakta zorlandığını dile getirdi. Çarşıda faaliyet gösteren lokanta, kafeterya ve pastanelerin müşterilerini ağırlıklı olarak işyeri çalışanlarının oluşturduğunu bildiren Köy, şunları söyledi: 
“Bu kişilerin ise belirli yemek limitleri bulunmakta. Üstelik ağırlıklı olarak da yemek çekleriyle alışveriş yapmaktalar. Bu durum bizi iki yönlü sıkıntıya sokuyor. Bir taraftan artan maliyetlerimizi limitli alışveriş yapılacak olması nedeniyle müşterimize yansıtamıyor ve zarar ediyoruz. Çünkü fiyat artırmamız halinde müşterilerimiz alternatif çözümler üretmeyi tercih ediyor. Diğer taraftan biz müşteriye fiyat artıramasak da yemek çeklerine ciddi komisyonlar ödemek zorunda kalıp ikinci kez zarar ediyoruz.”
Aynı zamanda yemek çeklerinde geri ödemelerin 1,5 – 2 ayda yapıldığını da belirten Köy, “Müşterilerimizin yaklaşık yüzde 60-70’i yemek çeki kullanıyor ve aldığımız ödemeleri ancak 2 ay sonra paraya çevirebiliyoruz. Böyle olunca ürün almakta zorlanıyoruz. Aldığımız ürünün de her seferinde zamlar nedeniyle fiyatı değiştiği için yüksek fiyatlardan almak zorunda kalıyoruz. Bu uzun vadelerin biraz daha aşağı çekilmesini bekliyoruz” dedi. 
Toptan gıda malzemelerin dövize endeksli olarak yükseldiğini hatırlatarak, dövizde geri yönlü hareket olduğunda bu fiyatların aşağı inmemesinden de şikayetçi olan Köy, maliyetleri kontrol edemediklerini söyledi. 

“Çarşıda otopark ciddi bir sorun”
Çarşıda faaliyet gösteren sektör temsilcilerinin yaşadığı diğer ciddi bir sorun olarak otopark bulunmamasını gösteren Yunus Köy, “Bu nedenle istediğimiz müşteri yoğunluğuna ulaşamıyoruz. Dışarıdan gelen bir kişi aracını yakın bir yere bıraksa ciddi cezalar ödüyor. Bu nedenle tercih edilmiyoruz” dedi. Özellikle haftasonları ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çeken Köy, haftasonukamu kuruluşları ve ofislerin de kapalı olması nedeniyle müşteri sayılarının daha da azaldığına değindi. Yerel yönetim seçimlerinin yaklaştığını hatırlatarak, göreve başlayacak belediye başkanından otopark sorununun çözülmesini isteyeceklerini anlatan Köy, “Bu konuda Komite olarak da ısrarcı davranıp, Odamızın da desteğini alarak ciddi lobi faaliyetleri yürütme düşüncesindeyiz” ifadelerini kullandı. Çarşının cazibesinin artırılması gerektiğine de değinen Köy, “Otopark bulunmaması yanında çarşının cazibesinin azalması nedeniyle de insanlar haftasonları gelmeyi tercih etmiyorlar. Bu cazibeyi yeniden artırmak adına zaman zaman birkaç deneme yapıldı ancak yeterli değil. Bu çalışmalar kalıcı olmalı” dedi. İstenilen müşteri yoğunluğuna ulaşılamamasının hizmet kalitesini de sıkıntıya soktuğunu belirten Köy, şöyle konuştu: 
“İşletmeciler olarak bizler de kazancımıza göre hareket etmek durumunda kalıyoruz. Asgari ücretteki artışla birlikte işverenlerin üzerindeki yük de ciddi miktarda arttı. Gücümüz ölçüsünde daha az eleman ile daha çok hizmet vermek durumunda kalıyoruz. Bu durumda da personel aldığı maaşı beğenmiyor, yaptığı işi beğenmiyor, çalışma saatlerinden memnun kalmıyor. Doğal olarak tüm bunlar da hizmet kalitesine yansıyor.”
Aynı zamanda kalifiye personel bulmakta sıkıntı yaşadıklarını da anlatan Köy, bir dönem MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı aracılığıyla eğitim verdiklerini hatırlatıp, önümüzdeki süreçte bu eğitimlere devam etmek istediklerini bildirdi. 

“Nargile ruhsatlarında sıkıntı yaşanıyor”
Çarşının yanı sıra sahil kesiminde faaliyet gösteren sektör temsilcilerinin sorunlarını dinlemek adına ayrı bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Yunus Köy, sorunların bölge bölge farklılık gösterdiğini anlattı. Bu bölgede de özellikle nargile ruhsatları konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Köy şu bilgileri verdi: 
“Sahil kesimindeki müşterilerimizin büyük bölümünü Suriyeli vatandaşlar oluşturuyor. Bu müşteri kitlesinin ise nargileye önemli bir talebi var. Oysa kentimizde nargile ruhsatı verilmiyor. Nargile bulunduran işletmelere yapılan kontrollerde ciddi cezalar veriliyor. Oysa Adana, Antalya, İstanbul, Ankara gibi rahatlıkla nargile ruhsatı verilebilen illerimiz bulunmakta. Biz de komite olarak önümüzdeki süreçte bu illerde faaliyet gösteren arkadaşlarımızın ruhsat örneklerini ve işletmelerine ait fotoğrafları toplayarak ilgili mercilerle paylaşıp bu sorunun çözümü adına çalışacağız. Mersin bir sahil kenti ve turizm kenti. Taleplere yanıt verebilmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle yerel seçimlerin ardından göreve gelecek olan belediyemizden hassasiyet bekliyoruz.” 

Günün Diğer Haberleri