KÜÇÜK ÇİFTÇİLERİ YAŞATMALIYIZ

Ülkemizde küçük çiftçilerin ayakta kalmak
için mücadele verdiğini görüyoruz.
Tarım ve hayvancılığın büyük sermaye
sahiplerinin eline geçmesi, fiyatın
tekelleşmesine neden olacağından, küçük
çiftçilerin ayakta kalması önem kazanıyor.
ABD’de tarımcıların  nüfusa oranı yüzde 3.
ABD'de bu yüzde 3'lük oranın varlığından
şunu anlıyoruz; çiftçilerin tümü büyük çiftçi.
Yüzde üçlük tarımcıların ürettiği ürünler
hem ABD halkını hem de dışarıya sattıkları
ülkelerin halkını besliyor.
Bizde ise yüzde olarak kesin veri yok ama
çiftçilerin oranının yüzde 50’den fazla olduğunu
düşünüyorum.
Çünkü başka meslekleri yapanların da tarım
ve hayvancılıkla uğraştıkları bir ülkemiz
gerçeğidir.
Büyük sermaye sahiplerinin ürettikleri
ürünlerin fiyatları yüksek oluyor. Bunu market
raflarında görüyoruz.
                   İ     C
Örneğin;
Mahallenizde süt aldığınız küçük süt üreticileri
5 litre sütü 22 liraya satıyorlar. Litresi 4.5 lira.
Bazı yerlerde ise litresi 4 lira.
                 İ     C
Aslında sütün inekten sağıldıktan sonra büyük
süt işletmelerine satış fiyatı 2.30 TL ve 25 kuruş
prim desteğidir. Sütün litresi böylece 2.55 TL’ye
geliyor. Ama ne yazık ki, inekten sağdığı sütü
evinize getirenler en az 4- 4.5 liraya satıyor.
                İ     C
2.30 TL’ye aldığı sütü büyük firmaların
şişeledikten sonra günlük süt adıyla 7 liraya
kadar sattıklarını marketlerde görüyoruz.
                İ    C
Eğer ki,
küçük süt üreticileri olmasa siz 4.5 liradan
süt alamayacaksınız. En az 6-7 liradan başlayan
fiyatlardan sütünüzü alabileceksiniz.
Bundan da şunu anlıyoruz ki; küçük  aile tarım ve
hayvancılık işletmeleri yaşamalıdır.
               İ      C
Ülkemizde küçük tarım ve hayvancılık işini yapmak
oldukça masraflı oluyor ama yine de bir bölüm
insan bu işi yapmaya çalışıyor. Bunlardan biri de
benim.
               İ     C
Küçük tarım işletmeciliğine aile işletmeciliği deriz.
              İ    C
İşçiliğini aile bireyleri yapıyor genellikle. Dar alanda
üretim yapıyorlar ve pazarcı,küçük toptancı ve
mahalle bakkallarına ürünlerini satışa veriyorlar.
Bazıları son tüketicilere doğrudan satıyor.
Böylece, üretimde çeşitlilik oluyor.
               İ    C
Diğer bir yönü ise, fabrika,devlet kurumları gibi
yerlerde istihdam edemediğimiz insanları, tarla ve
meralarda istihdam ediyoruz. Kendi işiyle uğraşarak
en azından işsiz kalmıyorlar. Bu ekonomiye müthiş
katkı demektir.
                 İ     C
Çeşitli nedenlerle işi yoğun olan tarım ve hayvancılar
günlük ücretle işçi çalıştırarak, mesleği olmayan
dar gelirli ve yoksul insanların geçinmelerini
sağlamalarına da katkıda bulunuyorlar.
Günlük olarak binlerce tarım işçisi çalıştırılıyor.
                     İ     C
Aile tarım işletmeciliği ve hayvancılığı ekonomimiz
İçin vazgeçilmezdir.  Bunu unutmamalıyız.
Yaşatmalıyız!