KARMAŞIK DUYGULARA KARŞI KONTROL SAHİBİ OLMAK.
Hani küçükken düşerdik de gözlerimizden süzülen yaşlar daha kirpiklerimizi ıslatmadan, büyüklerimiz hemen yanımızda bitiverirler ve şöyle derlerdi; " Uf oldu geçecek"
O an ağrıyı sızıyı unutur geçecek olana odaklanıp ağlama tonumuzu düşürürdük.
Aynen öyle işte şu dünya halleri de,
doğrularıyla, yanlışlarıyla,
Ağrılarıyla, Sancılarıyla
Kavuşmaları, ayrılıklarıyla
Gülmeleri, ağlamalarıyla
Eksik ve fazla yanlarıyla...
Hepsi yaşanır şu hayatta hangisi kime isabet eder bilinmez.
Yada kim hangisinden geçer imtihanını...
Bize uzak olanları kendimize yakın sanırız, yakın olanları da uzaklarda hayal ederiz!
Nedir bize yakın olanlar;
Sevgi, sağlık, hastalık, mutluluk, gülmek, yaşamak, hayat ve ölüm gibi...
İşte bunları kendimize uzak olarak hayal ederiz. Oysa gelmesi muhakkak olan, uzakta da olsa yakındır.
Nedir bize uzak olanlar;
Hiç gelmeyecek olanlardır elbette bizlere uzak olanlar.
Geçtiğimiz zaman, umutsuzluklar, bize ait olmayan ve sahiplenmeye, benimsemeye, benzemeye ve üzerimize almaya çalıştığımız ne varsa.
Bunun için karmaşık duygular kapladığında zihnimizi derin bir nefes alarak kendimizi tanımaya ve kontrol etmeye odaklanmalıyız.
Kontrol sahibi olup olmadığımızı nasıl bileceğiz?
İyi yada kötü, acı veya tatlı, zevkime uygun veya değil.
Sürekli iki seçenekten; birini seçmeye çalışıyoruz.
Sandık odasında son kalmış iki tablo gibi.
Yada yemeğin yanında şalgam veya ayran gibi.
Dürümcüye gitmek yada restaurantta yemek gibi
Arabaya binmek, veya bisiklet sürmek gibi.
Kıyafet alırken modelini beğenip rengini beğenmemek gibi.
Hepsi aynı bulanıklığın parçası değil mi?
Odak dışında kalan bulanıklık.
Çoğu zaman yanlış yada doğruyu seçtiğimizin bile farkına varamayız ta ki, duyusal ve fiziksel olarak yaşayıncaya kadar.
Bazı şeyleri tercih bile edemeyiz.
mesela İnternet, Doğal gaz, Elektrik, Su vs şirketi seçemiyoruz. Seçtiğimizi varsaysak bile ne değişir ki?
Eğer tek seçim şansımız varsa seçtiğimiz şey bir şey ifade eder mi?
Seçtiğimizi seçmeye mi çalışıyoruz yoksa seçtikten sonra seçtiğimizin esiri mi oluyoruz?
Aslında yapmamız gereken tek şey sadece elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak olmalıdır.
Anlayacağınız Karmaşık duygularımızı bastırıp yapmak istediğimize odaklanmalıyız.
İşte o zaman dünyanın türlü türlü kördüğüm olup bizleri boğan hâlleri içerisinde acımızı, üzüntümüzü ve kederli, göz yaşı hallerimizin hafiflemesini sağlayarak bizlere olan negatif etkisinden kurtulabiliriz.
Unutmamalıyız ki geçmesi muhakkak olan geçecek, gelmesi muhakkak olan uzaklarda da olsa gelecektir.
Hoşgörü ve sevginin yüreğinizi sarması dileğiyle esen kalın.
Her türlü görüş ve önerilerinizi sahaf1sahaf@gmail.com adresinden bizlere iletebilirsiniz.
Vali Pehlivan: "Sadece bugün değil, her gün öğretmenlerimiz başımızın tacıdır"
16:04 - MERSİN