Dikenler üzerinde yürümek, Çıplak ayaklarla çorak topraklara basıp yürümek ve yeşilliklerin hayalini kurmak, yaz mevsiminde sıcak esen ayaza karşı sabit durmak!
Özgürüz diyoruz ya biz...
Özgürlüğü hiç sorduk mu Elmabaş kuşuna?
Özgürlük nedir, özgürmüyüz biz?
Yoksa tutsak,köle veya esir miyiz?
Kuşlar, kelebekler, arılar ve diğerleri biz özgürüz dedikleri vakit
Bulutların bize olan dargınlığı kalkacak ve İşte bizler o zaman özgür olacağız.
Sevgisizliğin mahkumuyuz açık hava dünyada Tutsaklarımızın tuzağına düşüvermese güzel olacaklar ve güzel kalacaklar yaşantılarımız
Cennetten çıkarılmıştı ya adem Ata,asla müebbetdeğildir verilen bu sürgün ceza
Öldük ve Ölüyoruz ya birer birer ve bir gün gelecek kalmayacak ölecek kimse
İşte o zaman ölüm dirilmemek üzere ölecek ve dirilecekler sevmenin iman etmek olduğunu bilenler
İşsiz kalacak Azrail denen o güzel Melek ve öldüremediklerini seyredip sevinecek ve
ölüm şöyle diyecek; ben değil siz kazandınız
Kimseye değil, ama Yaratan’a yarandınız
Ölmek istemiyorum diyorsanız... Sevgiler ekin yüreğinize sevin sebepsizce
Kırmayın hiç bir canlıyı ve cansızı böylece bayram olur hayat orucunun sonu hemde hiç bitmeyecek bir bayram.
Sırat köprüsünden geçmek var ya hani işte o köprü her gün yürüdüğümüz şu hayat yolu üzerine kurulmuş aslında! sırat köprüsü kırılan kalp, incinen gönül, hor görülen yetim, öksüz, sırat köprüsü yenilen haklar, yan gözle bakılan namuslar, sırat köprüsü çiğnenen onurlar, adalet, vicdan üzerine kurulmuştur. Hakkımız olmayan Atı alıp Üsküdar'ı geçmek yada geçmemek üzerine kurulmuştur sırat köprüsü, şu Dünya'dan nezih olarak yaşayıp Aziz olarak ayrılmaktır sırat köprüsünden geçmek.
Hepimiz Adem'in çocuklarıydık miras Kaldısonra ardından gelen çocuklara dünya, başladı kavga ...
Birkaç buğday tanesi yetecekken, insanlığın aklı midesine iniverdi birden
Ruhlarımızbedenlerimizin misaviriydi Cesedimiz hakim oluverdi Ruhumuza
Oysa ruhumuz olmadan bedenlerimiz birer cesetten ibaretti.
Kemlâtı aradık maddenin en derininde yürümüyordu oysa o küçük göz bebeklerimiz
Kavgamız devam ederken dünyayla Sıfırlandı tüm sermayemiz aslında
Güneş batıp gece olduğu anda gece hiçe indiriyordu sermayemizi her akşam olduğundavarsa biraz vicdan kırıntısı baş başa kalmaktaydı herkes yalnızlığında.
Yıldızlar çağırdı, güneş haykırdı Bulutlaryalvardı yıldırımlar kızdı Gelin aradığınızı bildirelim sizlere dediler Yüz çevirdik, aradığımızı hala aramaktayız pervasızca.
Ben ben dedim,çıktı bir alyuvar biz olmazsak sen kimsin dedi. Anladım ki hayat yardımlaşmadır. Ben olabilmek için biz olmalıyız, Yaşamayı yarışmak değil, yardımlaşmak olarak görmeliyiz. Yaşam yardımlaşma üzere kurulu ama bencilliğimizden anlayamıyoruz. Rüzgar,güneş, bulutlar, toprak, deniz, yağmur, su, bitkiler,hayvanlar hep bir birine yardım eder. Sonra hepsi Biz olup İnsanlara hizmet eder ve İnsan olur.
Ömrümüzün ve ölümünüzün güzel olması dileğiyle esen kalın.
Her türlü görüş ve önerilerinizi sahaf1sahaf@gmail.com adresinden izleyebilirsiniz.