Mersin’in Mut ilçesinde Milattan sonra 440-442’de yapıldığı tahmin edilen Alahan Manastırı her dönem olduğu gibi şimdilerde de yerli ve yabancıların ilgi noktası oldu.
UNESCO İngilizcede “United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization” diye de anılan Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan ve Hıristiyanlığın hac yollarından biri olarak da bilinen Mersin’in Mut ilçesindeki Alahan Manastırı, 1500 yıla direnen yapılarıyla tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyen yerli ve yabancıların ilgi noktası olmayı sürüdüyor. Milattan sonra 440-442’de yapıldığı tahmin edilen yapı, biri yıkılmış iki kilise, kayalara oyulmuş keşiş odaları ve vaftizhaneyi barındırıyor.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne benzer mimarisi ve süslemeleri nedeniyle ‘Mersin’in Ayasofya’sı’ olarak da bilinen Alahan Manastırı, Hıristiyanlığın geçiş yolu olarak da önem taşıyor. Manastırın doğu ve batısındaki yapıları, sütunlu bir yürüme yoluyla birbirine bağlanan Alahan mahallesindeki kilisenin arkasında, suyu bir kaynak tarafından sağlanan hamam yapısı da bulunuyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Alahan Manastırının 17. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından da ziyaret edildiği bilinirken, Çelebi seyahatnamesinde, manastırı ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor sözleriyle tanımladığı ifade ediliyor.
Yapımında kullanılan ve pek çoğu arazilerden kesilerek çıkarılan taşların kesim izleri ve üzerindeki çeşitli figürlerin, günümüzde dahi görülebildiği manastır, turistlerin uğrak yerleri arasında bulunuyor.
Bölgeyi gezmeye gelenlerden Ali Çoban (51) "Alahan Manastırı gerçekten anlattıkları kadarından daha güzel ve harika bir yer. Herkese gelip gezmelerini tavsiye ediyoruz. Yerli ve yabancı turistleri buralara getirerek tanıtımını yapacağız” dedi.
Yıllardır Mut ilçesinde yaşadığı halde ilk defa buraya geldiğini belirten Birol Ay ise “Arkadaşlarım sayesinde Alahan Manastırını görme fırsatını buldum. Hayretler içerisinde kaldım. Bütün özelliğini kaybetmemiş bir görünümü var. Burası gezilmeye değer ve harika bir yer. Anlatıyorlardı ama Manastırın bu kadar güzel olduğunu beklemiyordum. Tarihi kalıntılardan yoksun kalmış harabe bir yer olduğunu sanıyordum. Aksine hiçbir özelliğini kaybetmemiş harika ve şahane tarihi yer”diye konuştu.
İlçenin fotoğraf sanatçılarından Göksel Ata da “Burası çok güzel ve gezilmeye değer bir yer. O kadar yerlere fotoğraf çekmeye gittim buradaki fotoğraf çekme zevkini hiçbir yerde görmedim” ifadelerini kullandı.
Vali Pehlivan: "Sadece bugün değil, her gün öğretmenlerimiz başımızın tacıdır"
16:04 - MERSİN